Polonya'da Bir Kuş Var

Romain Gary (Emile Ajar)

Polonya'da Bir Kuş Var Sözleri ve Alıntıları

Polonya'da Bir Kuş Var sözleri ve alıntılarını, Polonya'da Bir Kuş Var kitap alıntılarını, Polonya'da Bir Kuş Var en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gerçeğin, yüreğin sıcaklıklarında, çok az da aklın soğukluğunda bilinen bir nesne olduğunu zaten biliyordu..
Acı çekmek icin 'son kez' yoktu. Umut, insanların yeni acılara dayanmasi icin tanrinin ortaya cikardigi yureklendirici bir kurnazliktan baska bir sey degildi.
Sayfa 173Kitabı okudu
Reklam
Avrupa eğitimi. Tadek Chmura önerdi bu adı. Besbelli ironik bir hava katmak istiyordu. Ona göre Avrupa eğitimi demek, bombalar, kırımlar, kurşuna dizilen tutsaklar, hayvanlar gibi inlerde yaşamaya mecbur bırakılan insanlar demekti. Bense resti görüyorum. Özgürlüğün, özsaygının, insan olma onurunun bebe masalı, peri masalı olduğu söylensin istediği kadar... Gerçek şu ki tarihte, tıpkı yaşadığımız an gibi, insanın umutsuzluğa kapılmasını engelleyen, inanmasını ve yaşamayı sürdürmesini sağlayan ne varsa, bir sığınağa, gizlenecek bir yere ihtiyacı var. Bu sığınak bazen bir kitap, bir şiir, bir şarkı ya da müzik olabilir. Ben de kitabımın bu sığınaklardan biri olmasını, savaştan sonra her şey bittiği zaman, yaprakları açılınca, insanların lekesizliklerini onda bulmalarını, hayvan gibi yaşamaya zorlanabileceğimizi, ama umudumuzu yitirmeye zorlanamayacağımızı bilmelerini istiyorum. Umudunu yitirmiş sanat yoktur, umutsuzluk yalnızca yetenek noksanlığıdır.
Sayfa 61
Teğmen Twardowski kitapçığı cebinden çıkardı ve karıncaların geçtiği yolun üzerine koydu. Ama başka engeller gerekiyordu karıncaları binlerce yıllık yoldan saptırmak için... Kitabın üzerine tırmanıyorlar, acı bir dille, iri siyah harflerle yazılmış AVRUPA EĞİTİMİ sözcüklerinin üstünde kaygısız, acele koşturuyorlar; gülünç denecek kadar küçük çöp parçalarını inatla taşıyorlardı. Onlardan önce milyonlarca karıncanın izlediği, yine milyonlarca karıncanın iz bıraktığı yoldan; onları kendi yollarından zorla ayırmak için, kitaptan başka bir engel gerekiyordu. Bu garip, cefalı ve yorulmaz ırk, kim bilir kaç yıldır böylesine acı çekiyordu ve kim bilir daha kaç bin yıl böylesine acı çektirilecekti? Onlara incecik beller veren ve bu denli ağır yükler yükleyen Tanrı’ın önünde diz çökmek için kim bilir kaç yeni katedral daha yapacaklardı? Neye yarıyordu savaşmak ve dua etmek, umutlanmak ve inanmak?
'' Umudunu yitirmiş sanat yoktur, umutsuzluk yalnızca yetenek yetersizliğidir"
... öleceğini düşündü. Nasıl ölündüğünü bilmiyordu. Kuşkusuz bir insan ölüme hazır olduğu zaman ölürdü; ancak da çok mutsuz olduğu zaman hazır olurdu ölüme. Ya da belki yapacağı başka bir iş kalmayınca ölürdü bir insan. Gideceği başka yol kalmayınca seçeceği bir yoldu bu. Ama Janek ölmedi. Yüreği delicesine çarpıyordu. Ölmek, yaşamaktan daha kolay değildi..
Reklam
393 öğeden 291 ile 300 arasındakiler gösteriliyor.