Popular Science Türkiye - Sayı 52 Sözleri ve Alıntıları
Popular Science Türkiye - Sayı 52 sözleri ve alıntılarını, Popular Science Türkiye - Sayı 52 kitap alıntılarını, Popular Science Türkiye - Sayı 52 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
BITKILER, KENDILERINE NEYIN DOKUNDUĞUNU BILIYOR
Bitkilerle yakın ilişkide olan insanların
her zaman söylediği bir şey bu. Sonunda bilimsel onay da geldi. Avustralyalı
bir araştırma grubunun çalışmaları,
bitkilerin onlara nasıl ve ne amaçla
dokunduğumuzu bildiğini gösterdi.
Farklı dokunuşlar, bitkinin birbirinden
farklı uyarıcıları
Dişlerimiz Artık Lazerle İyileşecek
Harvard Üniversitesi araştırmacıları,
çürüyen dişleri zayıf lazer ışınlarıyla
iyileştirmeyi başardı. Kullanılan lazer
kök hücre üretimini tetikleyerek dişlerin
tekrar sağlıklı bir şekilde büyümesini sağ-
lıyor, dişin dış yüzeyini oluşturan dentin
tabakasını yeniden inşa ediyor.
Güçlü lazer ışınları cilde ve dişlere
zarar verirken, zayıf lazerin hem saç köklerini hem de cildi onarabildiği defalarca
ispatlanmıştı. Bu araştırma dişlerimizi
de onarabildiğini gösterdi. Lazer ışınları,
kimyasal açıdan aktif moleküller olan
reaktif oksijen türlerini açığa çıkarıyor ve
bu moleküller de diş tabakasını iyileştirip
onarıyor. Şimdi aynı yöntem insanlar
üzerinde de denenmeye başlayacak.
Araştırmacılar, geliştirdikleri tekniğin son
derece etkili olduğunu, çok yakın zamanda hayatımıza girebileceğini söylüyor
Uzun Süre Boyunca Yapay
Işığa Maruz Kalmak Çeşitli
Hastalıklara Yol Açabilir
Hollanda, Leiden Üniversitesi Tıp
Merkezi’nde yapılan araştırmada, uzun
süre boyunca yapay ışığa maruz bırakılan
farelerin gece/gündüz ritminden kopup
vücudun doğal süreçlerini sekteye uğratmaya başladıkları görüldü.
24 hafta boyunca yapay ışıklandırmalı
bir ortamda tutulan farelerin hepsinde
kas ve kemik kaybı görülmesinin yanı
sıra, bağışıklık sisteminin de sanki vücut
zararlı bir saldırgan tarafından ele geçirilmişcesine karşı atağa geçtiği tespit edildi.
Araştırmacılar, sürekli yapay ışığa maruz
kalmanın bir bedeli olduğunu, ortaya
çıkan tüm değişimlerin erken yaşlanma
belirtilerine benzediğini söylüyor.