Popüler Science Türkiye - Sayı 132

Popular Science Türkiye Dergisi

Popüler Science Türkiye - Sayı 132 Quotes

You can find Popüler Science Türkiye - Sayı 132 quotes, Popüler Science Türkiye - Sayı 132 book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
DAHA FAZLA LİF YE! Lif "sihirli" olarak nitelendirilecek kadar güçlü. Yeterince lif tüketmek kalp hastalıklarını ve diyabeti önlemenize ve bağırsaklarınızı iyi durumda tutmanıza yardımcı olabilir. Dahası bu konuda oldukça kesin veriler var. Lancet dergisinde 2019 yılında yayınlanan, 185 prospektif çalışma ve 4.635 yetişkinle yapılan 58 klinik çalışmadan elde edilen 135 milyon insan-yılı değerinde veriyi içeren bir araştırma; yeterli liftüketenlerin tip 2 diyabet gibi hastalıklara yakalanma ihtimallerinin azaldığını, felçlerin ise yüzde 15 ila 50 oranında düştüğünü ortaya koydu. Bağırsak sağlığı konusunda uzman olan Limerick Üniversitesinden Peter Cronin, "Lif, aynı zamanda bağırsaklardaki iltihaplanma seviyesini de düşürüyor." diyor. "İltihaplanma, kolorektal kanser veya inflamatuvar bağırsak hastalığı gibi yaygın bağırsak hastalıklarında önemli bir faktör. Dolayısıyla lif, bu hastalıkların gelişimine karşı koruyucu bir etkiye sahip."
KEDİLER, PATİLERİNE DOKUNULMASINDAN NEDEN RAHATSIZ OLURLAR? Oldukça tatlı olmalarının yanı sıra kedi patileri pek çok fonksiyona sahiptir. Patiler kedilerin terlemesine yardımcı olmasına ek olarak, bir yerden bir yere atlama esnasında şokun absorbe edilmesini de sağlar. Ayrıca patilerinde; yürüdükleri zemini yapısal olarak iyi anlamalarını sağlamak için basınca, zemin dokusuna ve zemin ısısına duyarlı olmalarını sağlayan pek çok sinir reseptörüne sahiplerdir. Bu nedenle kedilerin patilerine dokunmak, bu reseptörler üzerinde yoğun uyarımlar neticesinde hassasiyete ve rahatsızlığa sebep olur. Ufak dokunuşlar bile ciddi boyutta rahatsız edici bir etki doğurabilir. Son olarak kedilerin tırnakları savunma mekanizmalarının bir parçası olduğundan, pati kavrandığında bu tırnakların etkisiz hale gelmesi de içgüdüsel olarak kedilerin rahatsız ve saldırgan olmasına yol açar.
Reklam
Çünkü burası Dünya'nın en aktif kırık hatlarının olduğu, Dünya'yı kaplayan plakaların kesişme noktası. Yani yaşadığımız coğrafyada depremlerin olması, Londro'da yağmur yağması kadar doğal bir olay.
VÜCUDUMUZUN TUZA İHTİYACI VAR MI? Tuz olmadan yaşayabilmemiz mümkün değil. Sinirsistemimizin işlevsel kalabilmesi, kaslarımızın gevşeyip kasılabilmesi ve sıvı dengesi sağlayabilmemiz adına tuzun önemi bir hayli büyük. Fakat bu faaliyetlerimizin tamamını sağlıklı şekilde yürütebilmek için gerekli olan tuz alım miktarı oldukça küçük; bir çay kaşığının çeyreği kadar günlük tuz alımı yeterli. Günümüzde işlenmiş gıdalar nedeniyle çoğumuz günde bu miktardan çok daha fazla tuz tüketiyoruz. Uzmanlara göre bir çay kaşığından daha fazla tuz tüketmek, özellikle yüksek tansiyon sahibi insanlar için ciddi sağlık sorunları yaratabilir.
YİYECEK VE İÇECEKLER SON KULLANMA TARİHLERİNDEN HEMEN SONRA MI BOZULUR? Ürünlerin tavsiye edilen tüketim tarihleri, genelde ürünlerin sağlık sorunu yaratacak kadar bozulma tarihlerini göstermez. Bu tür tarihler daha çok gıdanın kalitesinin iyi bir seviyede kalacağı tarihlere işaret eder böylece stok yönetimi yapılarak satışta kalacak ürünlerin her zaman taze ve kaliteli olması sağlanır. Son kullanma tarihinden sonra tüketilen ürünlerin tazeliği, görüntüleri, dokuları, kokuları veya işlevlerinde azalma meydana gelmeye başlar; ancak doğru koşullarda saklandıklarında bu ürünlerin tüketilmesinde ya da kullanılmasında bir sakınca yoktur. Son kullanma tarihinden ne kadar süre sonra ürünlerin bozulacağıysa değişkenlik gösterir, taze etler ve süt daha hızlı bozulurken paketli ve donmuş gıdalar daha uzun süre dayanacaktır.
HAREKETSİZ KALMAYIN Şurası reddedilemez bir gerçek: Daha uzun bir yaşam için, hareketli olmanız gerekli. British Medical Journal dergisinde 2019 yılında yayımlanan ve günde 25 dakika tempolu yürüyüş gibi orta düzeyde egzersizin, deneklerin yaşam süresini uzattığını gösteren bir araştırma tam da bunu söylüyor. En hareketsiz grubun erken ölme olasılığı, en aktif gruba göre yüzde 60 daha fazlaydı. Aslında bu pek iyi bir haber değil zira Public Health England tarafından 2015yılında yaptırılan bir araştırmaya göre, İngiliz halkı her gün ortalama 8,9 saat oturuyor. Aynı yıl British Journal Of Sports Medicine dergisinde yayımlanan bir başka araştırmaya göre; oturarak geçirilen her ilave saat, erken ölüm riskini %5 oranında artırıyor.
Reklam
48 öğeden 51 ile 48 arasındakiler gösteriliyor.