Derginin bu sayısı da bundan önceki sayısı kadar hem kafada ışık yaktıran hem de aralarında kötülerini barındırmakla birlikte iyi öykülerin yer aldığı bir sayı olmuş. Eleştiri kısımları, postmodernizmin hem sanata hem de edebiyata nasıl tesir ettiği üzerine gayet iyi nüanslarla aktarılmış. Özellikle Nuray Yüksel ve Secaattin Tural'ın eleştiri yazıları mutlak manada okunması elzem yazılar olmuş.
Beğendiğim öyküleri sıralayacak olursam şu öyküleri baş sıraya koyarım: Takip, Ristretto, Pinokyo'nun Kalbi, Paltosu Mavi Kadın.