Sen, ötelere inandığım kadar berisin bana. Düşlerimde simsiyah bir boşluğa resimlerin düşüyor. Sen konuştukça ben ağlıyorum ve ağladıkça yeniden sığınıyorum sana...
Eğer bir sevda türküsünün yangınlı sözlerinde sevdamı yakacaklar ve bekleyişlerimin hüzün lekelerinde tebessümünü ağlayarak gizleyeceklerse bu şehrin çıkmaz sokaklarından kalbime her dem bir ağrı bırakan sevdamı yüreğimle sırtlayıp bütün özlemlerimin içinde ve tarife kalkışamadığım büyük bir aşkla, gözyaşlarımı yüreğinle kurutuyormuş gibi beni senden ayırmak isteyen zamanın çile kokan yollarından bir tek sana gelmeyi ömrümce tercih ederim...