Postane, Bukowski’nin ilk romanı. Yaşamının önemli bir parçasını oluşturan postacılık günlerini, o günlerde çektiği acıları, zorlukları, bürokrasiyle ve anlayışsız yöneticilerle boğuşmalarını ve tabii posta alıcıları ile maceralarını anlattığı romanı... Postane, yayınlanması ile birlikte Amerikan edebiyat çevrelerinde de büyük ilgi görmüş ve “çığır açan bir eser” olarak nitelendirilmiş. Amerika’daki bu başarı kısa zamanda tüm dünyaya yansımış ve Postane, bir anda 15 dile çevrilmiş. Bukowski, kısa kısa bölümlerden oluşturduğu ve bol diyalogla kurduğu bu romanında Hemingway ve Fante ile kıyaslanıp onlar kadar başarılı ve özgün bulunmuş. Bukowski, Postane’deki anlatımı ile ilgili olarak; “Fazla dağılmayan, okuru, söylemek istediğim şeyi söyleyeceğim ana kadar uyanık tutmaya yarayan canlı bir anlatım istiyordum” diyor. Yaşam öyküsünü yazan Howard Sounes şöyle yazıyor; “Bukowski’nin bir başka büyük başarısı da eserlerini son derece ikna edici tarzda yazmasıdır. Örneğin mektup dağıtırken çektiği sıkıntıları öyle bir anlatır ki, okurlar da sevmedikleri ama çalışmak zorunda oldukları işleri hatırlayıverir.” Eserleri hakkında geniş bir inceleme yapan Russel Harrison’da Bukowski’yi şöyle değerlendirmiş; “Hiçbir çağdaş Amerikan yazarı yazacağı esere Bukowski kadar yoğun ve geniş bir biçimde hazırlanmamıştır. Aslında Bukowski’nin en büyük başarısı, özellikle Postane’de gördüğümüz gibi, işi çok iyi tasvir etmesinde yatmaktadır.” Postane, iyi, rahat anlatımı ve konusunun ilginçliği yanında taşıdığı mizah unsurlarıyla da dikkati çeker. Kahramanı Henry Chinaski’yi ve onun başından geçenleri neredeyse okuyucuya kahkaha attırcak kadar tatlı bir dille ama eleştiri oklarını eksiltmeden anlatır.
Yazar:
Charles Bukowski
Charles Bukowski
Çevirmen:
Avi Pardo
Avi Pardo
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 46 dk.Sayfa Sayısı: 168Basım Tarihi: Eylül 2019İlk Yayın Tarihi: 1971Yayınevi: Parantez YayınlarOrijinal Adı: Post Office
ISBN: 9789758441785Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
266 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Dünyayı istiyordum ben, aşağısı kesmiyordu beni.
Postane kitabı Charles Bukowski 'nin qələmindən oxuduğum ilk kitab oldu. Yaxşı ki, oldu:) Postane kitabını oxumazdan əvvəl çox önyarğılı idim, "kitablarında qadınları həddindən artıq alçaldır", "onun kitabları vaxt itkisidir", "gününü fahişələrlə keçirib, tək əyləncəsi içki içmək olan birinin yazdıqları sənə heç nə öyrədə
Postane
PostaneCharles Bukowski · Parantez Yayınlar · 20191,291 okunma
Reklam
168 syf.
7/10 puan verdi
·
31 saatte okudu
Geldi, çayını içti ve gitti tıpkı diğerleri gibi.
Fabrika'da bekçiliğe başlamıştım. Mersin-Adana sınırında bulunan bir mısır silosunun güvenliği için gündüz vardiyası bana verilmişti. Sabah 08:00 akşam 19:00 gibi bir çalışma süresini 1 ay 15 gün icra ettim akabinde yerime birini buldular bu geçici iş süreci hayatıma çok büyük tecrübeler kattı. Somut örnek olarak yaklaşık 30 civarı film
Postane
PostaneCharles Bukowski · Parantez Yayınlar · 20191,291 okunma
168 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Ah insanlar! Her şeyi bulup kendini bulamayanlar.
Bana iyi geliyorsun… Norse anılarında şöyle yazıyor: “İlk sarhoş mektuplarından, gerçekten çok kurmaca ve fanteziyle ortalığı sarsacak, Falstaff benzeri vahşî bir kabadayıyla karşı karşıya olduğumu biliyordum.” Buk’un en çarpıcı resimlerinden birini çizmiştir: “Bukowski kötü biçimliydi çiçekbozuğu bir yüzle koca bir kambur, nikotinden sararıp çürümüş dişler ve acı dolu yeşil gözler. Yatık kahverengi saçları, gereğinden büyük bir kafaya yapıştırılmış gibi görünüyordu –omuzlardan daha geniş kalçalar, gülünç derecede küçük ve yumuşak eller. Kemerinin üstünden bir bira göbeği sarkıyordu. Beyaz bir gömlek, bol bir pantolon giyiyordu, mahkûmlara hapisten çıkarken verilenler gibi. Onlardan biri gibiydi, batıp çıkmış. Kelime oyunlarının şaşırtıcı bir alaşımı, olgun, kaba, müstehcen; dili kâğıttan bir Van Gogh gibi fırlıyordu, uyarıcı, baş döndürücü, direkt, ham şiddet, renk ve ışık dolu.. insan, görüp geçirdiklerini, sevip kaybettiklerini sanki dünyadaki ilk insanmış gibi tevazuyla ve samimiyetle kâğıda dökmeli. Bunu en iyi Bukowski’nin kaleminde gördüm..
Postane
PostaneCharles Bukowski · Parantez Yayınlar · 20191,291 okunma
168 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Postane
Merhaba... Otobiyografik Bukowki kitaplarından okuduklarım arasında en sevdiğim kitap budur. İşin içinde kurmaca hikayeleri de sokarsak Bana Aşkını Getir kitabı en iyisidir. Bukowski kitaplarının hemen hemen hepsi aynıdır; içer, seks yapar, bir şeylere küfreder, at yarışı oynar, bir yerlerden kovulur... Kitapları zenginleştiren kısım diğer karakterler ve onların Bukowski' nin gözünden görünüş şekilleridir. Tüm bu tekdüzeliğe rağmen Bukowski hayranları pek sıkılmaz hatta keyif alırlar bu durumdan, kitabın daha uzun olmasını isterler. Kahve, alkol, sigara tüketip seks yapan bir ana karakter üzerinden şekillendirilen her kitabı sevmişimdir. Bukowski' nin de elbette bundaki katkısı yadsınamız. Gerçekçi anlatım tarzını sevdiğim ve bu yönüyle idol olarak kabul ettiğim Bukowski'nin kitapları benim için çok ayrı bir yerdedir. Bu kitapta yine olması gerektiği uzunlukta. Yine sisteme çakıyor, yine iyi içiyor, yine sevişiyor, yine para kaybediyor ama tüm bunları çok uzatmıyor Bukowski... İyi okumalar diliyorum.
Postane
PostaneCharles Bukowski · Parantez Yayınlar · 20191,291 okunma
Reklam
168 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Henry Chinaski yani bildiğimiz üzere Charles Bukowski çok ilginç bir yazar. Kendi alanında (yeraltı edebiyatı) oldukça iddialı diyebilirim. Bazen çok sövüyor ama napalım, o kadar önemli mesajlar veriyor ki görmezden gelmeye çalışıyorum. Gene bir iş hayatı, depresiz ve ne yapacağını bilemeyen bir kişilik örneği görüyoruz kitapta, yani kendisini. Yani en azından onu okuyanlar bu konuda hem fikir. Bu adam kendini yazıyor. Romanın en güzel özelliklerinden birisi de sanırım Bukowski’nin ilk romanı olmasıdır. Neyden esinlendi, neyi görerek yazdı bilemiyoruz tabi ama anlatım dili o kadar güzel, çeviri de o kadar temiz yapılmış ki adeta kaymak gibi demek istiyorum. Şimdi konu postacılık olunca şuraları karıştıralım mı? Bu postacı abilerimiz çok agresif. Adama diyorum ki, abi neden her kargoyu direkt araca atıyorsun. Belim ağrır, diyor. Şimdi böyle de hak veriyorum ama en azından KIRILACAK EŞYA yazanı savurma bari bak millet kargo bekliyor. Haksız mıyım? Bir de bekliyor demişken, çalışma felsefesi yıllardır GELDİK YOKTUNUZ olan bir şirketimiz var, acaba bunlar yıllardır nasıl ayakta kalıyor merak ediyorum. Neyse, sinirlenmeyeceğim. Bence bugün artık biraz olsun kendimi zorlayıp uyuma vaktidir. Hepimize günaydınlar, mutlu sabahlar. Güzel bir gün geçirmeniz dileklerimle, esen kalın, Allah’a emanet olun..
Postane
PostaneCharles Bukowski · Parantez Yayınlar · 20191,291 okunma
168 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Bu adam ne yazsa okurum! Doğallığın dibi gibi yazıyor. (Tam ifade etmek istediğim bu değildi aslında.) Umursamazlık, zıpkın gibi kelimeler, gerçeklik, hayatın gerçek yüzü, kadınlar, kediler, bir işte çalışmak veya çalışmamak, ironi yapma, harika espriler (gerçekten çok iyi) katıla katıla gülme garantili değil ama gülüyorsunuz işte. Henry Chinaski. Gerçekten benim için şöyle bir gerçek var. Bukowski veya Bernhard okuyunca insanın başka bir şey okuyası gelmiyor. Diğer yazarlara haksızlık asla etmek istemem ama, yazılanlar kurgumu gerçek mi anlamak çok zor. Bu yüzden insanı çok derinden sarsıyor. Sarsıcı tek kelimeyle. Bernhard gibi.. yani Zehir. onu da okuyun mutlaka. Tam ismi Thomas Bernhard.
Postane
PostaneCharles Bukowski · Parantez Yayınlar · 20191,291 okunma
168 syf.
·
Puan vermedi
"Poçt İdarəsi" 12 ilə yaxın poçt idarəsində işləmiş Bukovskinin ilk əsəridir. Bukovskinin beş avtobioqrafik əsərindən birincisi sayılır. Hər beş əsərin qəhramanı (antiqəhraman) Henry Çinaski Bukovskinin özüdür. Bukovski bu əsərin yazılması barəsində deyir: "Ya poçt idarəsində qalıb dəli olacaqdım, ya da acından öləcəkdim. Mən ikincini seçdim". Henry Çinaski milad bayramında poçtalyon işinə düzəlir. Çinaski bu işi tum çırtlamaq kimi asan iş hesab edir. İmtahandan keçib əvəz edici kimi poçt idarəsində işləyəndə çətinliklə üzləşir. Çinaskinin qorxusu var: "hər gün gözləyirdim ki, məni kimsə tutub qayıracaq, ancaq məni tutub qayırmadılar". Nəhayət qorxduğu baş verir: Onu qayırmaq işinə çeşidləyicilərin rəhbəri Conston rəhbərlik edir. Əsər boyunca Çinaski qadınlarla sevişir, içir və arada bir at yarışı oynayır. Bu kitabı bir dəfə yarım qoymuşdum. Bu səfər bitirə bilsəmdə yenədə bəyənmədim. Bukovskinin bundam əvvəl oxuduğum "Makulatura" (Pulp) əsərinidə bəyənməmişdim. Amma aforizmlərini xoşladığım yazıçıya bir şans daha verəcəm.
Postane
PostaneCharles Bukowski · Parantez Yayınlar · 20191,291 okunma
168 syf.
·
Puan vermedi
Okuyun....
Başkaları hayatla nasıl başeder, bilmiyorum. Sabah uyandığımda sabahtı ve hâla hayattaydım. Belki bir roman yazarım, diye geçirdim içimden. Sonra da yazdım.
Postane
PostaneCharles Bukowski · Parantez Yayınlar · 20191,291 okunma
Reklam
168 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Charles bukowski nin asıl yapması gereken iş olan yazarlığa girmesini sağlayan eser postaneden ayrılarak büyük bukowski nin doğuşunun ilk romanı. 39-50 yaşları arasındaki 11 yılını konu alıyor. Ancak gelişimini ve hayatında önemli yer kaplayan postanede çalıştığı dönemleri anlamak için mutlaka okunması gereken bir kitap. Bukowski nin şimdiye kadar dört kitabını okudum. Eserlerinde genellikle toplum dışı insanlar ile depresyonu konu alır ve alkolizme yatkın bir hayat tarzını anlatır. Eserlerını zenginleştiren kısım diğer karakterler ve onların Bukowski' nin gözünden görünüş şekilleridir. Charles bukowski bence yeraltı edebiyatının en iyi yazarından biridir.
Postane
PostaneCharles Bukowski · Parantez Yayınlar · 20191,291 okunma
168 syf.
8/10 puan verdi
Kendi seçimimiz olmayan bu dünyada ansızın gözümü açtığımız karanlığın içinde bir insanın hayatının nasıl basitleştirilip sistem tarafından köle haline getirilmesi üzerinde mini mini mesajlar. Beni etkileyen kısmı ise günümüzde hala çalışma hayatında bu şekil tutumlara maruz kalıp 12 saat çalıştığında şükreden bir insanın hiçbir zaman merak edilmeyen hislerini çok güzel izah ediyor okuduğumda 16 saat çalışıp eve geldiğimde neler hissettiğim önümde yazıyor adeta
Postane
PostaneCharles Bukowski · Parantez Yayınlar · 20191,291 okunma
168 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 saatte okudu
"İstifa ediyorum." "İstifa mı ediyorsun?" "Evet, yükselmeye çalışmak suç değildir bu ülkede umarım?" Chinaski nin düzensiz yaşamını kaleme almış yazar... Gelecek kaygısı olmayan, çalışma sistemine karşı çıkan, içkiyi, kadınları,at yarışlarını, küfürü hayatında eksik etmeyen Chinaski nin hayatı samimi, mizahi bir dille anlatılmış... Postanenin haylaz memuru yer yer güldürür, yer yer kızdırır, yinede elinize aldığınızda bırakamayacağınız sürükleyici bir kitaptır.....
Postane
PostaneCharles Bukowski · Parantez Yayınlar · 20191,291 okunma
168 syf.
·
Puan vermedi
bukowski'nin en iyi romanı
Bukowski külliyatı'nın büyük bir kısmını okuyan biri olarak en iyi romanı olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Yazarın ilk romanı. Edebi hayatına çoğu edebiyatçı gibi şiir yazarak başladı. İlk şiirlerinin daha çok beğenildiğini lakin yaşlandıkça daha iyi yazdığını kendi de söylüyor. Kesinlikle katılıyorum. Bu eseri yazarken yanılmıyorsam 21 gün içinde 240 şişe bira, 20 şişe viski ve 14 şişe şarap eşliğinde tamamladı. İleri seviyede bir alkolik ve alkolü bırakmaya da kararı yok. Postane'de bir gün mektupları tasnif ederken tütününün külü mektupları tutuşturuyor. O günden sonra postanede tütün ürünleri yasaklanıyor. "Ben Bukowski, tek başıma bir şeyleri değiştirmiştim" Sefil bir işte çalışan herkes bu kitabı iliklerinde hissedecektir. Bukowski'nin kalemi çok basit dursa da hayatla ilgili çok önemli tespitlerde bulunur. Severim...
Postane
PostaneCharles Bukowski · Parantez Yayınlar · 20191,291 okunma
168 syf.
·
Puan vermedi
Otobiyografik Bukowki kitaplarından okuduklarım arasında en sevdiğim kitap budur. İşin içinde kurmaca hikayeleri de sokarsak Bana Aşkını Getir kitabı en iyisidir. (Yine kendi okuduklarım için diyorum.) Bukowski kitaplarının hemen hemen hepsi aynıdır; içer, seks yapar, bir şeylere küfreder, at yarışı oynar, bir yerlerden kovulur... Kitapları zenginleştiren kısım diğer karakterler ve onların Bukowski'nin gözünden görünüş şekilleridir. Tüm bu tekdüzeliğe rağmen Bukowski hayranları pek sıkılmaz hatta keyif alırlar bu durumdan, kitabın daha uzun olmasını isterler. Kahve, alkol, sigara tüketip seks yapan bir ana karakter üzerinden şekillendirilen her kitabı sevmişimdir genelde ve Bukowski'nin de elbette bundaki katkısı yadsınamız. Buna rağmen genel Bukowski okuyucusunun aksine okuduğum Bukowski kitapları bir yerde sonra sıkmaya başlıyor beni. Gerçi çok da genelleme yapmamam gerek sonuçta sadece Factotum da yaşamıştım bunu. Ama bu kitapta o hisse hiç kapılmadım. Yani olması gerektiği uzunlukta. Yine sisteme çakıyor, yine iyi içiyor, yine sevişiyor, yine para kaybediyor ama tüm bunları çok uzatmıyor Bukowski.
Postane
PostaneCharles Bukowski · Parantez Yayınlar · 20191,291 okunma
7/10 puan verdi
Bu hikayesinde hayatını bir kısmını biraz değiştirerek anlatıyor çok güzel bir tarzı var bana göre çünkü gerçekçi ve birazda farklı bir bakış açısı ile hikaye sunuyor. Kendisinin sözleri ile ünlüdür ve bu konuda çok iyidir.
Postane
PostaneCharles Bukowski · Parantez Yayınlar · 20191,291 okunma
168 syf.
7/10 puan verdi
Postane de düzenli bir yaşamı sevmemesine rağmen hayatının 11 yılını bir postane de geçiren yazarın yaşadığı zorlukları,kadınlarla olan ilişkilerini,hayatı çok ta ciddiye almamasını yine keyifle okudum.İnsanlara bakış açısını mizahi bir üslupla anlatmış.Tabi ki tüm kitaplarında olduğu gibi dili yine bol küfür içeriyor ama siz bu dili okudukça kanıksıyor ve hatta seviyorsunuz.Keyifli okumalar.
Postane
PostaneCharles Bukowski · Parantez Yayınlar · 20191,291 okunma
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.