Yazarın #düşüncegücüyle tedavi adlı eserinden sonra okuduğum ikinci kitabı.
Daha önce de söylediğim gibi kişisel gelişim kitaplarıyla kısa süre önce bir yolculuğa çıktım ve hatta daha bir bavul kitaba sahip değilken ve yolun başında bile değilken -bu tarza karşı aşırı bir ön yargım vardı. Ama şimdi hata ettiğimi anlıyorum. Çünkü özellikle de Louise Hay 'i her okuduğumda kendimi daha iyi tanıyorum ve bilinç gücümü hissediyorum. Güçlüyüz! Ve evrende her şey o kadar bol ki bu bolluk ve bereket her birimize yeter. Yeter ki doğru şeyi istemeyi , doğru cümleler kurmayı öğrenelim. Hayatımızı şekillendiren kesinlikle kendimimi. Kader denilen şeyin, sadece insanoğlunun pes etme şekli olduğunu düşünüyorum. Yorulduğumuz an, beynimizin yandığı an , anlamlandıramadığımız an pes edip bir şeyleri kadere , Tanrı'ya bağlamayı seçiyoruz. Yani kaçıyoruz.
Bu kitabı okumakla her şey bitmiyor, aksine kitabın kapağını açtığın an ettiğin niyet, kararlılık , istikrar , neyi isteyip hedeflediğin çok önemli! Kendinizi değiştirmeye , geliştirmeye , tanımaya niyetli değilseniz bu kitabı satın almanızı dahi önermem. Ama ''artık bir yerden başlamam gerek'' diyenlerdenseniz 2011'in son günlerinde bu yazarla tanışmanızı kesinlikle isterim. Sağlıkla kalın iyi akşamlar.
