HİÇBİR ŞEY DÜŞÜNDÜĞÜN KADAR İMKÂNSIZ DEĞİL
Sıradan bir hayran kız olan Imogen Lovelace’in başarması zor bir hedefi vardı: Yıldızalanı’ndaki en sevdiği karakter olan Prenses Amara’yı kurtarmak. Amara’yı oynayan Jessica Stone’un ise tek isteği, hayranların bitmek bilmeyen baskısından bir an önce uzaklaşmaktı.
Bir yanlış anlaşılmayla birbirlerine ikiz kadar benzediklerini fark etmeleri ve yeni filmin senaryosunun –Jess’in hatası yüzünden– sızdırılması, onları hiç beklemedikleri yerlere sürükleyecek bir anlaşmanın kapılarını açacaktı. Hayata birbirlerinin penceresinden bakmak zorunda kaldıklarında, aşk ve hayranlığa dair bildikleri her şey baştan yazılacaktı.
Mutlu sonlar belki de masallardakinden çok farklıydı.
“Geekerella evrenine açılan eğlenceli bir kapı.” —School Library Journal
“Hayranların dünyasına korkusuzca dalan keyifli bir roman.” —Buzzfeed
“Herkesin bayılacağı geek bir aşk hikâyesi.” —Paste
“Eğlenceli ve baş döndürücü.” —Popsugar
“Kendinizi hayran kültürünün bir parçası hissediyorsanız bu kitabı kaçırmayın.” —The Mary Sue
“Prens ve Dilenci’nin olabilecek en muhteşem yeniden yazımı.” —BookRiot
“Geek kültüre, iyi ve kötü hayranlara, kendi mutlu sonunu yaratmaya dair sevgi dolu bir hikâye.” —Booklist
“Eğer muzip, büyüleyici ve popüler kültür referanslarıyla dolu bir kitap arıyorsanız, doğru adrestesiniz.” —The Book Bratz
