Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Psikanaliz ve Sonrası

Engin Geçtan

Psikanaliz ve Sonrası Sözleri ve Alıntıları

Psikanaliz ve Sonrası sözleri ve alıntılarını, Psikanaliz ve Sonrası kitap alıntılarını, Psikanaliz ve Sonrası en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsan ruhu bir aynalar labirenti, bakış noktası herşeyi değiştiriyor
Uygarlaşmanın bedeli nevrozla ödenir. Freud Yeterince uygarlaşmamış olmanın bedeli nevrozla ödenir. Adler
Amaç, davranışların bilinçli bir dene­tim altına alınması ve bu denetimi bireyin kendi varlığını hisse­debileceği ve çevreyle ilişkilerinde doyum sağlayabileceği bir bi­çimde gerçekleştirmek, bir başka deyişle, egoyu güçlendirmektir.
Reklam
"Reddedilmek­ten korkan insan, en açık ve sıcak bir kabul gösterildiğinde bile reddedildiğini kanıtlayacak belirtiler arar, bulamazsa da yaratır."
İnsan zihni, onun evrimi tarafından biçimlendiril­miştir. Dolayısıyla, birey geçmişiyle bağlantılıdır. Bu bağlantı, yalnızca çocukluğunu değil, kendi türünün geçmişini ve hatta tüm insanlık evrimini içerir. Psişeyi evrim sürecinin içine yerleş­tirmiş olması, Jung'un psikoloji alanına yapmış olduğu en önemli katkıdır.
Klasik psikanaliz, ergenlikten orta yaşa kadar süren bu dö­nemle ilgilenmemiştir. Bu dönemde başarılı olabilmek, daha ön­ ceki dönemlerde ana-babanın neler verebilmiş olduğuna ve genç yetişkinin çevresiyle nasıl etkileştiğine bağlıdır. Kimlik sorununu başarılı bir biçimde çözümlemiş olan genç yetişkin, kendi kimli­ğini yitirmekten korkmaksızm insanlarla yakınlık kurabilir. Buna karşılık, rol kargaşası yaşayan kişi, yakın dostluklardan, karşı cinsle ilişkiden ve herhangi bir yere bağlanmaktan ürker. Uzun süreli ve yoğun yakınlıklar kuramayan genç yetişkin giderek kendine döner ve soyutlanmış olma duygusu tehlikeli boyutlara ulaşabilir. Gerçek yakınlık paylaşmayı içerir. Sevgi ve cinsellik ve sonra da sevginin ürünü olan çocuklar bir diğer insanla paylaşılır.
Merak ettiğim adama gelmiş bulunuyoruz
Erikson'a göre, "Eğer her şey çocukluk dönemiyle açıklanırsa, o zaman her şey bir başkasının kusuru olarak değerlendirilir ve insanın kendi sorumluluğunu üstlenme gücüne duyulan güven de azımsanmış olur!"
Reklam
Freud'a göre, olgunluk iki öl­çütle belirlenir: Sevebilmek ve çalışabilmek.
Varoluşçu psikiyatri, özne (zihin) ve nesne (beden, çevre) biçi­minde bir ikiciliğe (dualism) kesinlikle karşı çıkar. Beyin değil, insan düşünür.
Üstelik anne, çocuğun altına kaçırması ya da cinsel oyunları gibi gelişim sürecinin doğal olaylarını tep­kiyle karşılarsa, çocukta anksiyetenin oluşumu kaçınılmaz bir so­nuç olur.
Sanat, her biri­mizde var olan evrensel ve zamanla sınırlanamayan bir şeyin ki­şisel anlatımıdır. Arketipsel bir motife kişisel bir biçim vermektir.
Reklam
Gelişmekte olan egonun bilinç dünyası oldukça sınırlıdır. Bireyleşmesini sürdür­dükçe dünyayı daha ayrıntılı bir biçimde algılamaya, çeşitli dü­şünceler arasındaki üstü kapalı ilişkileri seçebilmeye ve bilinçli eylemlerini zenginleştirmeye başlar. Bireyleşmenin gelişmesi, in­sanın daha iyi simgeler araması ve daha kapsamlı boşalım yolları kullanmasıyla belirlenir. Bir bebeğe doyum sağlayan ninniler ve oyuncaklar, bireyleşmiş bir yetişkine yetmez. Edebiyat, sanat ve toplumsal kurumlar gibi daha karmaşık simgeleştirmeye (symbo­lization) ihtiyaç duyar.
Rüyalarımıza egemen olan konular de­ğer verdiğimiz öğeleri bize açıklar.
Jung
Bir insan bilinçdışı dünyasını bilinçlendirebildiği oranda ken­disiyle uzlaşır. Bilinçdışı kaynaklarını tanıyabildiği için kendisiyle çatışmaz, çevresine de daha hoşgörülü olur. Bunu başaramamış insan hoşlanmadığı bilinçdışı benliğini diğer insanlara yansı­tır, onları eleştirir ve kınar. Bunu yaparken, gerçekte, tanımadığı içsel benliğini seyretmekte olduğunun farkında olmaz.
Bireyin davranışlarına yön veren düşünceler, çevresindeki gerçek olayların simgesel temsilcileridir. Bu düşünceler onlara ilişkin olaylarla özdeş değildir, "gerçek" olmaktan çok "imgelemsel"dir; dünyada inananların sayısı kadar inançlar vardır. Çoğu inanç gerçeğe oldukça yakındır; ancak inançlardaki "yanılgı" ora­nı nevrozun belirleyicisi olur.
Erikson
Süperego en az id kadar barbardır, insanı yıkıcı bir biçimde cezalandırır.
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.