Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Tutku ve Kıskançlık

Psikeart - Sayı 1 (Ocak - Şubat 2009)

Psikeart Dergisi
9/10
1 Kişi
13
Okunma
1
Beğeni
805
Görüntülenme
Aşk acı bize DUYGU ASENA Tutku, aşkın çekirdeği, olmazsa olmazı. Sanki o sevgi, o özlem, o unutulmaz kucaklaşmalar ve sevişmeler hep aynı kalacak, hiç bitmeyecek… Tutkunun cinsiyeti NECLA AKGÖKÇE Tutkulu şövalyenin de, mesleği genç erkeklere aşkı öğretmek olan kadınlara tutkuyla bağlanarak yaşamı altüst olan genç burjuvanın da hikâyesinde ortak bir şey var, daha doğrusu yok; arzunun yöneldiği kadın… Niye birisine tutkuyla bağlanırız? EROL GÖKA Varoluşumuz, terk edemeyeceğimiz, ebediyen bağlı olacağımız bir doluluk; benimizin bir ayağı her zaman kendi varoluşumuzda. Sanrının öyküsü tutkuyu anlatır mı? TAMER AKER Paranoyanın kıskançlığı, alınmayı ve kötülük görmeyi içerdiği söylenir. Nefret ve kıskançlık çoğu zaman ortak bir öyküye sahiptir. Sevgi, aşk ve tutkudur belki de onları ortaklaştıran… Tutku, günah, zarafet REHA MAĞDEN Şöyle diyemez miyiz: Bu müesses nizamların yılmaz savunucuları düzen kurma iddiasında neden bu kadar “güç” ihtiyacı içinde davranıyor ve insanları “kalınlaştırmaya” çalışırken kendilerini nereye koyuyorlar? Tutku ama önce yaptığı işe… İNCİ DEMİRKOL Tutkuyu her boyutuyla sinemaya yansıtan yönetmen, her şeyden önce kendi tutkusunun da farkındadır. Tüm sanat eserlerinde olduğu gibi sinemanın yaratım sürecinde de karşımıza büyük bir tutku çıkar. Acaba evde mi? NUH MAZHAR Hava çok soğuk. Üstüne üstlük yağmurlu. Bu dar sokakta hiçbir araç da bulamazsınız. Bir an evvel şu eve varmam gerekir. Yoksa yine beynimi çekiştirmeye başlayacaklar. Tutkular dünyasında özgürlüğe mahkûm olmak ÖRSAN ÖYMEN Ya iki dürtü de yok edilemiyorsa, ikisinden birini yok etmek olanaklı değilse, ikisi de kaçınılmaz ise, ikisi arasında bir seçim yapamıyorsak? O zaman geriye sadece trajediye mahkûm olmak olasılığının kaldığını mı söyleyeceğiz? Tutku Notları FAZIL SAY Piyano çalarken ruhumun en uzak köşelerinde saklanmış güzellikleri bulup çıkarmaya çalışırım; güldüren ve ağlatanla birlikte, binlerce derin duygu… Aradığım duyguları bulamamak beni deli eder. Reddedilmiş olmak gibidir bu. Ölüm-yaşam paradoksu ALİ KOÇAK Ölüm tehditten de öte yaşamın önüne geçmişti. Kent ölüyordu. Ancak her ölüme yaklaşan organizma gibi kentin yaşayan hücreleri direncini artırıyordu. Petersburg SELİM KAHVECİOĞLU Akıntıya karşı çekilen küreğin, taşıma suyla dönen değirmenin dile kemiğe bürünmüş halidir Petersburg; inat, hırs, saplantı, tutku. Bir elçi kâtibinin tutkulu aşkı HACER TOPAKTAŞ Bahtsız kâtip Ebubekir Meramî Efendi küskün döner İstanbul’a ve yüreği hayal kırıklıklarıyla doludur. Çünkü aşkı onu kandırmıştır. Maria’nın mücevher hilal diye verdiği hediye meğer ağaçtandır. Fugu: Mideye giden yol mezardan geçiyor HAKAN ATALAY Fugu, siyanürden 1250 kat daha güçlü zehir içeren organlara sahip balon balığından hazırlanıyor. Fugu yedikten sonra zehirlenerek hayatını kaybeden olursa ehliyetli aşçı ve restorana ceza yok… Daha fazla yabancı ölmek istemiyorum sana CEZMİ ERSÖZ O zaman da vardı, kötülük, şiddet… O zaman da vardı, yalan, sevgisizlik… Ama yavaş dönerdi dünya. Garip, kutsal bir sessizlik vardı her yerde. Utanırdı, kötüler yaptıklarından. Pişmanlık duyulurdu her yalandan sonra… Bilmecedir elbet YAŞAR SÖKMENSÜER Bu nedenle yaşananların aks’i değil, çoğu kez tam aksidir. Tasvir değil, tasarımdır; önce kulağını kesip sonra aynadan resmini yapan. Tutku… çukurlar… ve okul kaçakları SEDAT SEZGEN “Haz önden gider; yasa peşinden gelir.” Şok ve beyin: Yılmaz Güney sineması üzerine …Kâh seyreder âlem seni ULUS BAKER Ulus Baker’e saygıyla… Sevgili Ulus, Psikeart’ın yapılanması döneminde, yaklaşık bir yıl önce yapılan ilk toplantısına, Tanıl Bora’nın tanımıyla başındaki hale ile katılmıştı. Az konuştu. O güzel yemeklerden yedi. Nezaketi, duruşu herkesi, konuşmasından önce ikna etti… Ulus Baker’in “Yılmaz Güney Sineması Üzerine” yazısını yayımlıyoruz. Tutku cinayetlerinin anatomisi LEVENT METE Eğer tutkunun şiddeti sonuna kadar götürülürse, elde kalan yalnızca soğumakta olan bir cesettir. Profesör Peyami (karikatür) HİLMİ ŞİMŞEK Tutkunun sanatçılık halleri NUH MAHZAR Tiyatro Oyunevi’nde tek kişilik “Yalnızlıklar” oyunuyla seyirci karşısına çıkan Mahir Günşiray “Sağlıksız beğenilme tutkusu, beğenmenin önüne geçtiğinde, oluşan dengesizlik tutkumuzu negatifleştiriyor” diyor… Düşüncenin tuzağı: Sanrılı bozukluklar M. EMİN ÖNDER Sanrılı bozukluk, toplumda sık rastlanan bir durum değildir. Toplumda nadir görülmesinde, hastaların hastalığını kabul etmemesi ve bu nedenle çare arayışlarına girmemesi bir etken olabilir. Kıskançlık SİNEM ÖZTEP Her erkek ve her kadın, bilinçdışı ya da bilinçli bir biçimde cinsel partneri için daha tatmin edici olacak birinin varlığından korkar… Profesör Peyami HİLMİ ŞİMŞEK O küçük, büyülü nesneleri kıskançlığın ERDOĞAN ÖZMEN “ –En sudan şeyler, kıskanç insana, Tanrı kelamı gibi doğru gözükür.” Shakespeare, Othello Kıskançlık çevrimlerine dair fotolar MEHMET FATİH USLU Bu yıkık genç adam sevdiceğini zamanında çok kıskanmış. Kız kıskanılmaların yarattığı açık mahpusluk durumundan bunalmış, kendini bu karanlık halden çekip çıkarmış. “Bayraklı” ile “Torbalı” HAYDAR ERGÜLEN Diyeceğim iki cins şair olduğudur, ilki “bayraklı şair hazretleri”, ikincisiyse “torbalı deli hazretleri”dir. İlki çoğunlukta, ikincisi azınlıktadır… Kıskanırım seni been! ZÜLFİKAR DOĞAN Kıskanırım seni ben Kıskanırım kendimden Bu nasıl aşk Allahım Öleceğim derdinden… Tutku-kıskançlık el ele hep beraber tribüne! KIVANÇ KOÇAK Futbolsever herkesin geçmişinde o topla, sahayla öyle ya da böyle kurulmuş bir ilişkisi oluyor. Kaçan bir gole, iki adımdan yakalanamayan bir pasa, yapılan bir faule bu kadar tepki gösterilmesinin sebebi biraz da budur zaten… Birbirinin aynasında yaşamak AYNUR İLYASOĞLU Burada birbirinden onay alarak varolma esas ise de bu “birbirine göre yaşama” dünyasının temel enerjisi aslında edinme düzleminde kendini gösteriyor.  Yani kıyaslama, mukayese, kıskanma. Yani tüketme ve gene tüketme… Devrimci fotoğrafçı: Tina Modotti BERFİN BALİ “Tina’nın model olarak Edward Weston’la yakınlığı farklıydı; fotoğraf makinesinin arkasındaki adam yalnızca büyük bir fotoğrafçı değil, aynı zamanda derin bir tutkuyla bağlı olduğu sevgilisiydi.”
Dergi:
Psikeart Dergisi
Psikeart Dergisi
Tahmini Okuma Süresi: 3 sa. 34 dk.Sayfa Sayısı: 126Basım Tarihi: Ocak 2009Yayınevi: Art Yayın
ISBN: 9771308704501Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Henüz kayıt yok
Reklam
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.