Psikesinema - Sayı 21 (Ocak - Şubat 2019)

Psikesinema Dergisi

Quotes

See All
Dizilerin toplumsal hayatimiz üzerine etkileri
Gebner'in kültürel göstergeler ve ekme kuramına göre, televizyonun etkisi uzun dönemlidir. Bu etki azar azar, derece derece dolaylı; fakat zamanla birikerek olur. Çok fazla televizyon izlemenin gerçek hayattan çok televizyon programlarındaki dünyayla tutarlı tutumları ektiği düşünülür. Örneğin, televizyon izlemek doğrudan şiddet davranışına neden olmaksızın dünyadaki şiddet hakkında insan zihnini bicimlendirebilir. Gebner, medyanın bir kültürde var olan değer ve tutumları yani egemen değer ve tutumları ektiğini ileri sürer. Yani medya, bu insanları birbirine bağlayan değerleri yayar ve sürdürür. Bütün bu hızlı, yoğun dizi trafiği, belki de gerçeklikten kaçışla ilgilidir. Sürekli daha çok görsel uyaranla zihnin meşgul edilmeye çalışılması, içsel boşluğun doldurulma çabasıdır. Daha anlamlı etkinliklere imkân bulamamanın ya da bulmak istememenin, kolayca kaçmanın, sorunları görmezden gelmek istemenin, kendisiyle baş başa kalmamanın, daha yoğun zihinsel uğraşlara hâli kalmamış olmanın sonucu olabilir.
"Sen ne biçim psikologsun?" cümlesi, şahsım dâhil bütün psikologların meslek hayatları boyunca en az bir kez mutlaka duydukları bir cümledir. Psikolog ve psikiyatristlerin bazı durumlarda beklentileri karşılayamaması, beklentilerin çok yüksek ya da gerçek dışı olmaları ile ilişkili olabilir.
Reklam
Çunku hayat bir direniştir
Genellikle hayatı bir sıfırlar toplamı olarak yaşarız. Net sonucun sıfıra eşiyle doğu bir kazanma-kaybetme oyunudur bu. Biri ne kadar kaybederse karşı taraf da o miktarı kazanacaktır. Yani hayattaki kazancımız, başkasının kaybı üzerinden olur. Bu nedenle başarılarımızı, amaçlarımızı hep başkalarının durumuna göre belirleriz. Her kazanç bir kaybı, yenilgiyi gerektirir. İşte yaşamı bir savaş alanına çeviren de bu anlayıştır.
Shakespeare
Ah, uzaktan nazik görünen aşk. Nasıl da acımasız ve kaba denendiğinde.
Off!
Bütün bu hızlı, yoğun dizi trafiği, belki de gerçeklikten kaçışla ilgilidir. Sürekli daha çok görsel uyaranla zihnin meşgul edilmeye çalışılması, içsel boşluğun doldurulma çabasıdır. Daha anlamlı etkinliklere imkân bulamamanın ya da bulmak istememenin, kolaya kaçmanın, sorunları görmezden gelmek istemenin, kendisiyle baş başa kalamamanın, daha yoğun zihinsel uğraşlara hali kalmamış olmanın sonucu olabilir.
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.