Psikoloji ve Din

Carl Gustav Jung

Psikoloji ve Din Gönderileri

Psikoloji ve Din kitaplarını, Psikoloji ve Din sözleri ve alıntılarını, Psikoloji ve Din yazarlarını, Psikoloji ve Din yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Korkudan acı çeken hastaların, kinli ve öfkeli hallerine kıyasla, çok daha fazla tehlikeli oldukları, akıl hastanelerinde iyi bilinen bir gerçektir.
İnsan kişiliğinin iki şeyden oluştuğunu varsayabiliriz : önce, bilinçlilik ve bunun içine giren her şey, ve ikinci olarak, bilinçdışı psikenin sınırsız genişlikteki hinterlandı. İlki sözkonusu olduğunda, bilinç az ya da çok kesinlikle tanımlanabilir ve sınırları belirlenebilir, fakat insan kişiliğinin toplamına gelince, tam bir tanımın olanaksızlığı kabul edilmelidir. Diğer bir deyişle, her kişiliğin sınırlanması ya da tanımlanması olanaksız olan ekleri vardır; çünkü kişilik, gözlemlenebilir ve bilinçli bir kısımdan oluşmakla birlikte bu kısım , gözlemlediğimiz bazı gerçekleri açıklayabilmek için varolduğunu varsaymak zorunda kaldığımız belirli faktörleri kapsamaz.
Reklam
Ben, eğer mümkünse, bir rüyayı asla tek başına yorumlamam. Kural olarak bir rüya, bir seriye aittir. Şöyle ki: Bilinç, düzenli şekilde uyku tarafından bölünmesine rağmen, süreklilik taşır, bu nedenle bilinçdışı sürecin de süreklilik göstermesi olasıdır, hatta bilinçdışı, bilinç düzeyinden belki de daha fazla süreklidir. Deneyimlerim, her durumda, şu olasılığı desteklemektedir : rüyalar, bilinçdışı olayların oluşturduğu bir zincirin görünür halkalarıdır.
İlkel insanların hayatı, hep gizli halde bulunan psikolojik tehlikelere sürekli saygı göstermekle geçer, bu insanlar tehlikeleri azaltabilmek için sayısız girişimlerde bulunup, yöntemler ararlar. Tabu alanların yaratılması, bu gerçeğin dışşal bir kanıtıdır. Sayılamayacak kadar çok tabular, güçlükle ve korkuyla gözetilip korunan, sınırları belirlenmiş psişik alanlardır.
Fakat insanlar biraraya gelir ve bir güruh oluşturursa, işte o zaman kolektif bireyin dinamikleri serbest kalır, bir güruhun üyesi oluncaya kadar herkesin içinde uyku durumunda bulunan vahşi hayvanlar ya da iblisler özgürce ortaya çıkar. Kalabalığın içindeki insan, bilinçsiz olarak daha alt bir ahlaka ve entelektüel düzeye iner, aslında bu düzeydeki içerik her zaman orada mevcuttur ve bir kalabalığın oluşmasıyla teşvik edilecek şekilde, bilinç sınırının altında durmaktadır.
Tüm doğal çekingenliğin, utancın ve ince düşünceliliğin ötesinde, “ruhun bilinmeyen kötülüklerine” duyulan gizli bir korku vardır. Kuşkusuz, kimse böyle gülünç bir korkuyu kabullenmek istemez. Fakat, bu korkunun temelsiz olmadığının ayırdına varmalıyız; tam tersine aşırı derecede sağlam nedenlere dayanmaktadır. Yeni bir fikrin bize ya da çevremizdekilere musallat olmayacağı konusundan asla emin olamayız.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.