Puşkin Üzerine Üç Konuşma

Fyodor Dostoyevski
8/10
161 Kişi
670
Okunma
165
Beğeni
23,4bin
Görüntülenme
Gogol'un Palto Hikayesinden oldukça etkilenen Dostoyevski, "Hepimiz onun paltosundan çıktık," diyerek Gogol'a verdiği önemi dile getirmiştir. Ancak Dostoyevski için Puşkin'in yeri biraz daha ayrıdır. Hayatı boyunca hayranlık duyduğu, akıl hocası, manevi yol göstericisi olan Puşkin'in 26 Mayıs 1880'de açılışı yapılacak olan heykel törenine davet edilir; bir konuşma hazırlar. Konuşmasında Dostoyevski, Rusya'nın ancak Avrupalılaşarak kurtuluşa ereceği hususundaki kemikleşmiş düşünceye, Puşkin'in parlak dehasını kendisine siper ederek karşı çıkar. Dostoyevski için Rusya'ya yapılacak en büyük ihanet, Avrupa ile Rusya'yı uzlaştırmaya çalışırken aynı zamanda Puşkin'in milliyetçiliğinden dem vuruyor.
88 sayfa · İlk Yayın Tarihi: 1880
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

169 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Kitap, Dostoyevski'nin, 'Ruslar için bir peygamber' dediği Puşkin'in anıtında yaptığı konuşmayı içeriyor. Puşkin'i büyük bir yazar/şair olarak gören Dostoyevski, onu Rus ideallerini gerçekleştiren kişi olarak övüyor. Bir eleştirmen gibi Puşkin'in eserlerine neredeyse her sayfada vurgu yapılmış ve detaylı analizlere yer verilmiş. Bu açıdan okurken biraz sıkılabilirsiniz. Dostoyevski'nin diğer birkaç eserinde de gördüğümüz Rusların Avrupalılaşmasına olan tepkisini bu kitapta da açık bir şekilde görüyoruz.
Puşkin Konuşması
Puşkin KonuşmasıFyodor Dostoyevski · İletişim Yayıncılık · 2015670 okunma
169 syf.
8/10 puan verdi
·
9 saatte okudu
Çok kötü bir önsöz , muazzam bir içerik ve aynı güzellikte bir sonsöz. Kitabın adının Puşkin Konuşması olması sizi yanıltmasın , sadece tören sırasında yapılan konuşmadan ibaret değil. Hemen öncesi- hemen sonrası ve daha sonrası olmak üzere geniş bir zamanı kapsıyor. Kapanış kısmında Puşkin ve Gogol’un Dostoyevski üzerinde ki etkilerini çok güzel anlatmış. Rus edebiyatı sevenlere kesinlikle tavsiyemdir. En az bir kaç Puşkin-Gogol ve kapsamlı şekilde Dostoyevski okumamış olanların okumasını tavsiye etmem. Son olarak : Dostoyevski doğru zaman da doğru yerde olabildi fakat sefasını 1 yıl sürebildi çok üzücü.
Puşkin Konuşması
Puşkin KonuşmasıFyodor Dostoyevski · İletişim Yayıncılık · 2015670 okunma
76 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
30 saatte okudu
Bu kitabı oxuyanda, Oneginlə bağlı fikirlərimin Dostoyevskinin baxışıyla üst-üstə düşməsi məni sevindirdi. Məncə Peçorin Oneginin bir növ ya əkizi ya da oğlu kimidir. Degenerasiya olunmuş və sərhədsizliyinin fərqində olan bir Peçorin.
Puşkin Üzerine Üç Konuşma
Puşkin Üzerine Üç KonuşmaFyodor Dostoyevski · Karbon Kitaplar · 2019670 okunma
Daha gencim, hayat güçlü kuvvetli damarımda !!
96 syf.
9/10 puan verdi
·
23 saatte okudu
1880 yılında Puşkin anıtının açılışa şerefine düzenlenen etkinlikler kapsamında çeşitli edebi kişiler (Dostoyevski’nin, ustası saydığı ) yaptığı konuşma metinlerini anlatıyor kitapta biraz siyasi biraz milliyetçi hatta biraz da batıcı olan eserde Rusya'ya şöyle seslenilir üstat: "Büyük uyumdan, Mesih'in kutsal kitabının yasasına tabi olan ırkların kardeş liğinden bahs et! Bırak yurdumuz yoksul olsun, çünkü bu yoksul topraklar üzerinde bir kölenin hoşnutluğuyla Mesih ortaya çıkmış ve bizleri kutsamıştır " Herkesin okumasını tavsiye ederim iyi okumalar dilerim #okudumbitti
Puşkin Üzerine Konuşma - Batı Çıkmazı
Puşkin Üzerine Konuşma - Batı ÇıkmazıFyodor Dostoyevski · Dergah Yayınları · 1992670 okunma
Rus edebiyatının abideleri ve Batı çıkmazı
96 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Dostoyevski'nin bu konuşma metninde her ne kadar Puşkin'e çokça övgü olsa da, o dönemin Rusya'sında bulunan iki karşıt fikrin de çatışmasını yansıtmaktadır. Puşkin, Dostoyevski için kendi tanımıyla Rus edebiyatının bir "peygamberi" olmakla beraber aynı zamanda Rus halkının gerçek bir vatanseveri, Batı çıkmazı karşısında sarsılmaz bir duvar, samimi bir vatan evladıdır. Dostoyevski'ye göre Rusya'nın kurtuluşu ancak milli ve manevi değerlere sahip çıkmakla mümkündür. Puşkin, onun için bu yolda sönmez bir meşaledir.
Puşkin Üzerine Konuşma
Puşkin Üzerine KonuşmaFyodor Dostoyevski · Bilim Felsefe Sanat - B/F/S Yayınları · 1987670 okunma
98 syf.
10/10 puan verdi
Dostoyevski’nin, ustası saydığı Puşkin’in heykelinin açılış töreninde yaptığı konuşmanın metnidir. Fakat bize çok fazla şey anlatır metin; Rus Edebiyat’ına ve Rusya’nın içinden geçtiği politik ve ideolojik kavrulmalara atıflarda bulunur Dostoyevski. Milliyetçi ve muhafazakar bir tutum sergilediği konuşmasında, gençler arasında yaygınlaşan Batılı düşüncelerden sakınılmasını önerir. Bunu zaman zaman Rus entelektüellerini tefe koyarak yapar.
Puşkin Üzerine Üç Konuşma
Puşkin Üzerine Üç KonuşmaFyodor Dostoyevski · Dedalus Yayınları · 2019670 okunma
169 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Dostoyevski günümüzde dünya tarihinin en büyük iki romancısından birisi sayılıyorsa bunda kesinlikle Puşkin ve Gogol’un payı çok büyüktür. Dostoyevski daha küçük bir çocukken Puşkin’in şiirlerini
Puşkin Konuşması
Puşkin KonuşmasıFyodor Dostoyevski · İletişim Yayıncılık · 2015670 okunma
169 syf.
8/10 puan verdi
O kadar zamanında okudum ki bu eseri, uğraşsam denk gelmezdi. Öncelikle ülkeme, uzaktan da olsa, üzüntümü ve olanlara öfkemi de belirtmek isterim. Ne yazik ki dünya (çoğunluğu) 3000 doğru illerlerken biz hala orta çağ bağnazlığını yaşıyoruz. Dilerim gençlerimiz, insanımız ve polisimiz kısa süre içinde tıpkı Dostoyevski nin burada belirtiği gibi kardeşlik ilkesinde birleşirler. Hayır mübarek gün demeden milletimi sokaklara düşmekten başka çare bırakmayan insanların yanına kalmasın diyeceğim o da olmuyor. Onlar da bir yerde, adalet ve vicdan yoksunu da olsalar onlarda bizim, Allahım akıl fikir ve adalet ihsan etsin. Burda (Belçika) da ‘sizin Çar ı devricekler bu sefer’ diyorlar. O Çar değil Başkan diyorum şaşırıyorlar… :| Kitap da aslında genel anlamda tam da bundan bahsediyor canım Dostoyevski. Puşkın ustası olmasada onun kendi ince fikrince öyle gördüğü bir Puşkin eleştiri kitabı. Bununla kalmayıp Dostoyevski nin hakkında (Gogol hakkında) bir çok inceleme ve eleştiri de bulabilirsiniz. Anlatım kesinlikle sıkıcı değil, sohbet kıvamında ve çok akıcı. Rus yazarımız yine Rus liberallerin Avrupa nın köleleri ve kendi köylüsünü hor görenler olarak tanımlıyor, ve bunu açık bir şekilde dile getiriyor. Ayrıca dönem yönetiminin de hakkından geliyor. Ve hristiyanlığın( öz halini), İsa nın önemini ön plana çıkarıyor . Dostojevski söz konusu olunca, tüm dünya okumalı… Teşekkürler,
Puşkin Konuşması
Puşkin KonuşmasıFyodor Dostoyevski · İletişim Yayıncılık · 2015670 okunma
96 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Gradovski' ye cevap olarak yazılmış bir metinden oluşur bu kitap. Her ne kadar Dostoyoveski bu yazının,cevabın,sitemin bizim tarafımızdan gereksiz ve uzunluğuna değmediğini düşündüğümüzü, düşüneceğimizi belirtse de ben öyle düşünmedim. Çünkü verilen cevap sadece Gradovski'ye değil ki bütün topluma. Dönemin rus anlayışını sayı olarak çok az bireyler üzerinden gösteren bir kitap. Gayette okunması gerek bence. Avrupa anlayışı için, Hristiyanlığa başka yerden bakabilmeniz için en çokta dönem Rusyasını tanımak için kısa, öz bir kitap. İyi okumalar.
Puşkin Üzerine Konuşma - Batı Çıkmazı
Puşkin Üzerine Konuşma - Batı Çıkmazı
Fyodor Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
Puşkin Üzerine Konuşma - Batı Çıkmazı
Puşkin Üzerine Konuşma - Batı ÇıkmazıFyodor Dostoyevski · Dergah Yayınları · 1992670 okunma
Puşkin Konuşması
169 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Dostoyevski kitaplarında yavaş yavaş sona yaklaştığım bir noktada, sıradaki durağım Puşkin Konuşması oldu. Sevdiğim yazarları okurken gezi yazısı, makale, deneme ve konuşma gibi eserlerini, onları
Puşkin Konuşması
Puşkin KonuşmasıFyodor Dostoyevski · İletişim Yayıncılık · 2015670 okunma

Yazar Hakkında

Fyodor Dostoyevski
Fyodor DostoyevskiYazar · 137 kitap
Fyodor Mihayloviç Dostoyevski (Rusça: Фёдор Миха́йлович Достое́вский) (d: 11 Kasım 1821, Moskova - ö: 9 Şubat 1881, Sankt Petersburg), Rus roman yazarı. Dostoyevski, Mikhail ve Maria Dostoyevski'nin oğlu olarak 11 Kasım 1821 tarihinde Moskova'da doğdu. Altı çocuklu ailenin ikinci çocuğuydu. Babası Mikhail, askeri cerrahlıktan emekli olduktan sonra Mariinsky Hastanesi'nde yoksullara hizmet etmeye başladı. Hastane, Moskova'nın en kötü yerlerinden birinde bulunuyordu. Dostoyevski de bu hastane de doğdu. Mikhail, alkole bağımlıydı ve evini sıkı disiplin ile yönetiyordu. Çok kolay sinirlenebiliyordu. Dostoyevski'nin annesi Maria ise bir tüccar kızıydı. Dostoyevski, çocukluğunu çoğu zaman sarhoş bir baba ve hasta bir anne arasında geçirdi. Babasının çalıştığı hastaneden bulunan hastalar ile vakit geçirmeyi ve onların hikâyelerini dinlemeyi çok seven Dostoyevski, ilköğrenimini Moskova'da yaptı. Annesi tüberküloz hastalığı yüzünden öldüğü zaman, sert disipliniyle tanınan Petersburg Mühendis Okulu'na gönderildi. Arkadaşlarının, sinirli ve aşırı duyarlı bir yapıya sahip olduğu için "Ateş Fedya" lakabını verdikleri Dostoyevski, Petersburg'ta zamanını kitap okuyarak, düşüncelere dalarak ya da kardeşi Mihail ile söyleşerek geçirdi. Babasının 1839'daki ani ölümünü burada öğrendi. Okulu başarıyla bitirdikten sonra İstihkâm Müdürlüğü'ne girdi. Bir yıl sonra istifa ederek buradan ayrıldı. Ordudan ayrıldıktan sonra edebiyata yönelen Dostoyevski'nin ilk kitabı İnsancıklar, 1846 yılında yayımlandı. Bu eserinin ardından yazdığı kitaplarla beklediği başarıya ulaşamayan Dostoyevski'nin umudu kırıldı ve politikayla ilgilenmeye başladı. 1849 yılında devlet aleyhindeki bir komploya karıştığı iddiası ile tutuklandı. On ay hapishanede kalan Dostoyevski, kurşuna dizilmek üzereyken diğer sekiz tutuklu arkadaşı ile affedildi. Cezası dört yıl kürek, dört yıl da adî hapse dönüştürüldü. Cezasını çekmesi için Sibirya'da bulunan Omsk Cezaevi'ne gönderildi. Burada geçirdiği dört yılın ardından er rütbesi ile hizmete verildi. Subaylığa kadar yükseldi. 1857 yılında Maria Dmitrievna Isayeva ile evlendi. Beş yıl boyunca görev yapan Dostoyevski, 1859 yılında özgür bırakıldı ve Petersburg'a yerleşti. Petersburg'a döndükten sonra Ezilenler (1861) ve Ölüler Evinden Anılar (1862) adlı eserleri yazdı. Kardeşiyle birlikte iki dergi çıkardı. 1862'de arzuladığı Avrupa seyahatini gerçekleştirdi. Sara nöbetleri ve kumar bağımlılığı yüzünden maddi açıdan darlığa düştü. Bu dönemde Yeraltından Notlar (1864), Suç ve Ceza (1866), Kumarbaz (1866), Budala (1868), Ebedi Koca (1870) ve Ecinniler (1872) gibi eserleri yazdı. Eşinin ölümünden sonra sekreteriyle evlendi. Yeniden borçlandı ve kumarhanelerde gezmeye başladı. Kızının ölümünün ardından büyük bir sarsıntı geçirdi. Delikanlı (1875), Bir Yazarın Günlüğü (1876) ve Karamazov Kardeşler (1879) adlı eserlerinde yazarlık hayatı boyunca konu edindiği temaları yeniden ele aldı. Karamazov Kardeşler adlı yapıtını üç yılda bitiren Dostoyevski, bir ciğer kanamasıyla yatağa düştü ve 9 Şubat 1881 tarihinde öldü. Dünya edebiyatını en çok etkileyen ve en çok okunan yazarlardan biri olan Dostoyevski'nin eserleri birçok 20. yüzyıl düşünürünün fikirlerini derinden etkiledi. İlk yazarlık dönemi Ordudan ayrıldıktan sonra kurgusal roman yazmaya başladı. Dostoyevski'nin ilk kitabı olan İnsancıklar (Bednye Lyudi) ilk olarak 1846 yılında yayımlandı. Dostoyevski, toplumunu acımasız kurallarında yaşlı bir adamın öksüz bir kıza duyduğu sevdayı iç dünyasındaki derin çatışmalarla işledi. Halkın sıcak ilgisiyle karşılanan bu kitap, eleştirmenlerden de övgüler aldı. Ünlü eleştirmen Belinski, romanı okuduktan sonra Dostoyevski'ye gelecekte büyük bir yazar olacağına dair övgü dolu sözler söyledi. Şair Nikolay Neksarov, Dostoyevski hakkında "Yeni bir Gogol doğdu" diye konuştu. Yazarlıkta ün sağladıktan sonra 1846 yılında Gogol esintileri bulunan kitabı Öteki (Dvoynik) yayımlandı. Yazar bu romanda, kendini ortadan kaldırmaya çalışan benzeriyle sürekli çatışma halinde bulunan bir memurun hikâyesini anlattı. Bu romanda ele aldığı çift kişilik temasını daha sonra bazı romanlarında kullansa da roman, Belinsky dahil hiçbir eleştirmence beğenilmedi. Eleştirmenler romanı sıkıcı buldu ve alay etti. 1847 yılında ise Ev Sahibesi (Hozyayka) isimli romanı yayımlandı. Dostoyevski bu eseri ile de beklediği övgülerin aksine olumsuz eleştiriler aldı. Dostoyevski, ruhsal çöküntüye düştü ve üzüntüden hasta oldu. Ancak yazarlığı bırakmayan Dostoyevski, 1848 senesinde Beyaz Geceler (Belıye Noçi) ve Bir Yufka Yürekli (Slaboye Serdtse) adlı kitapları yayımlattı. Bir Yufka Yürekli, yazara itibarını yeniden kazandırsa da beklediği başarıyı elde edemeyen Dostoyevski'nin umudunu kırdı. Yazarlıkta umudunu kırılan Dostoyevski, politikayla ilgilenmeye başladı ve genç liberallerin (Tetrashevski) grubuna girdi. İkinci yazarlık dönemi 1859'da ordudan terhis edilerek Moskova dışında küçük bir yerde kalmaya zorlanan Dostoyevski, özgürlüğüne kavuştuktan sonra Petersburg'a döndü. Kardeşi Mihail ve arkadaşı N.N. Strahov ile birlikte Vremya (Zaman) ve sonra da Epoha (Dönem) adlı dergileri hazırladı. Bu dergilerde Slavcı düşünceyi savunduğunu belirten yazılar yazdı. Ezilenler (Unijenniye i Oskorblyonniye) ve Ölü Evinden Anılar (Zapiski iz Mertvogo Doma) ile kendinden söz ettirdi. 1863 yılında arzuladığı Avrupa seyahatini gerçekleştirdi. Sara nöbetleri ve kumar borçları yüzünden sıkıntıya düşen ve yayımcılardan yazmadığı romanların avanslarını alarak yaşayan Dostoyevski, Yeraltından Notlar adlı yapıtı 1864 yılında yayımlandı. Romanda bir zihnin derinliklerine indi. Suç ve Ceza (Prestuplenie i Nakazanie) ve Kumarbaz(İgrok) adlı yapıtları 1866 yılında yayımlandı. Dostoyevski, Suç ve Ceza'yı 1858 yılında Semipalatinsk'te bulunduğu zaman Roussky Slovo dergisi için uzun bir hikâye olarak tasarlamıştı. Bunun nedeni, Sibirya'dan ayrılana dek roman yazmama kararı almasıydı. Dostoyevski, kardeşi Mihail'e gönderdiği bir mektupta kitap hakkında: “ ...Konusu gerçekten çok güzel. Kahramana gelince, bugüne kadar hiç denenmemiş bir kişi. Ama bugünün Rusyasına bakacak olursak, böyle bir kişi karşımıza sık sık çıkmaktadır. Bu sonuca halkın kafasını yeni fikirleri anlayarak vardım. Öyle hissediyorum ki, yeni fikirler ve görüşlerle döndüğüm zaman, romanımı genişletmekte başarılı olacağım. Kişi aceleye gelmemelidir dostum. Ve insan iyi olanın dışında hiçbir şey yapmamalıdır... ” diye yazdı. Dostoyevski, bu eserinde bir Rus aydını olan Raskolnikov'un kendi doğrusu adına işlediği cinayetleri ve vicdanıyla hesaplaşmasını konu edindi. Yazar, küçük bir otel odasında ve kötü bir ekonomik durumla yazdığı Suç ve Ceza'yı 1866 yılında tamamlamıştı. Dostoyevski'nin yazdığı Budala (Idiot) eseri 1866, Ebedi Koca (Veçnıy Muj) 1870, Ecinniler (Besı) 1872 yılında yayımlandı. Bütün bu başyapıtlar birbirinin izledi. Karısı öldükten sonra sekreteri Anna Grigoriyevna Snitkina ile evlendi. Yeniden borçlanan ve kumaranelerde dolaşmaya başlayan Dostoyevski, bir kız çocuk sahibi oldu. Ancak kızı fazla yaşayamadı ve doğduktan kısa süre sonra öldü. Dostoyevski de bu yüzden büyük bir sarsıntı geçirdi. 1875'te Delikanlı (Podrostok), 1876'da Bir Yazarın Günlüğü (Dnevnik Pisatelya)[ ve 1879'da Karamazov Kardeşler (Bratya Karamazovi) adlı romanları yayımlandı. Hayatı boyunca eserlerinde işlediği temaları yeniden ele aldığı, insan duygularının derinliğine inen eserler yazan Dostoyevski, Karamazov Kardeşler'de Ivan ve Alyosha Karamazov adlı karakterler için filozof Vladimir Sergeyevich Solovyov'dan ilham aldı. Zosima ve Alyosha'nın öne çıkacağı Bir Büyük Günahkarın Yaşamı adlı eseri tamamlayamadı. 1881 yılının Ocak ayında bir ciğer kanaması geçirerek yatağa düştü ve 9 Şubat 1881 tarihinde öldü. Dostoyevski için yapılan cenaze töreninde yaklaşık otuz bin kişi tabutunun arkasında yürüdü. Dostoyevski, beğeniyle karşılanan ilk romanı İnsancıklar'dan sonra yazdığı Öteki ve Ev Sahibesi ile olumsuz yorumlar aldı ve depresyona girdi. Ancak yazar, kendisini ruhsal çöküntüye götüren düşüncelerden uzaklaşmayı bildi. Dış dünyadan kopan zihninin parçalanışını kendi çözen yazarın eserlerindeki ruhbilimsel açıdan en zengin tema da çift kişilik temasıdır. Kendini ortadan kaldırmaya çalışan benzeriyle sürekli çatışma hali içerisinde bulunan bir memuru anlattığı Öteki adlı yapıtında daha sonra da işleyeceği bir tema olan çift kişilik temasını işlemişti. Ellili yaşlarında içine bazen bir karamsarlık ve ağırlık çöken Dostoyevski, bu durumu ikinci eşi Anna Grigoriyevna Snitkina’ya "Sanki bir suç işlemişim gibi bir çeşit sebepsiz hüzün ve keder içindeyim" diye açıklamıştı. Ecinniler'de Stavrogin'i bir çocuğa tecavüz ettirmiş olması yüzünden de kendini hep suçlamıştı. Dostoyevski kendi çocukluğunda, annesine acı çektirmesinden, sürekli sarhoş olmasından ve hizmetkârlara kötü davranmasından dolayı babasından nefret ediyordu. Eserlerinde kullandığı, kaderine boyun eğen ve uysal kadın örneğini kendi evinde; annesinde gördü. Kadının alttan alması, erkeği daha da kızdırmaktan başka bir işe yaramayacağını görmüştü. Çok duyarlı biri olan Dostoyevski, bu yüzden babasına kin besliyordu. Babasının ölümünü haber aldığında, "Babamın ölümünde benim hiçbir suçum yok, ama bu öldürmenin kefaretini ödemeye hazırım, çünkü içimden onu öldürmek geçiyordu" diyerek Karamazov Kardeşler adlı romanında yer alan Dimitri Karamazov'un tepkisinin benzerini gösterdi. Dostoyevski, babasının ölümünü istediğini düşünerek depresyona girdi. Bazı yazarlara göre de ilk sara nöbetlerine de bu düşünce sebep oldu. Sigmund Freud ve birçok psikanalizci, babaya duyulan bu nefrete ve bunu izleyen suçluluk düşüncesine dayanarak Dostoyevski'nin hastalığının sinirsel kökenli olduğunun ortaya çıkardı. Andre Gide, Ezilenler adlı romanın, aşağılanışın insanı cehennemlik ettiği, alçakgönüllüğünse kutsallaştırdığı fikriyle dolu olduğunu söylemişti. George Steiner ise Charles Dickensvari bir havanın olduğunu söylediği Ezilenler'de bulunan temanın Ebedî Koca'da, Ecinniler'de ve Karamozov Kardeşler'da da yer aldığını söyledi. Nicholas Berdyaev, Dostoyevski'nin bütün yaratıcı gücünü insana ve insanın kaderi temasına adadığını, bunun da onu ölümsüz kılmaya yettiğini belirtti. Devlet aleyhinde bir komploya katıldığı iddiası ile tutuklandıktan sonra sekiz ay hapisanede kalan Dostoyevski, suç ve ceza kavramlarıyla en yoğun şekilde burada karşılaştı. İdam edilmek üzereyken affedildi. Cezası dört yıl kürek ve altı yıl adî hapse dönüştürüldü. Dört yılın sonunda er rütbesi ile kışlaya verildi ve 1859 yılında terhis edildi. Suç ve Ceza adlı eserini 1858 yılında oluşturmaya başladı. Bu eserinde ahlak kavramını ve siyaseti harmanladı. Dostoyevski, bu romanda sadece Rus halkını değil, tüm insanlığı tehdit eden bir kısır döngüden kurtulmanın gerçekleşebileceğini vurguladı. Yazar, John Stuart Mill'in ekonomik refah için bireysel bencilleşmeyi öneren kuramını Semyon Zaharoviç Marmeladov'un ağzından eleştirdi. Dostoyevski, düşünce ve sanat deneyimini sürekli olarak arttırdı. Tanrı'dan, ateizmden, kötülükten, özgürlükten söz eden roman karakterleri, gerçekte aynı bilincin farklı anları gibidir. Bu karakterler aracılığıyla Dostoyevski, cinleri ruhundan uzaklaştırır. Bakış açısı değişmekle beraber eserleri, gerçeğin hep aynı çoşkulu ve acı veren arayışı içerisindedir.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.