Friedrich Nietzsche, bu incecik kitabında 12 ciltlik bir akıl yazısı yazmış. Zaten bu konuda hiç de mütevazı değil. Başkalarının bir kitapta anlattığı şeyi bir cümlede anlatabileceğini ifade etmiş.
Zeki adam seviyorum.:)
Sokrates' ten Marks'a kadar pek çokları nasibini almış Nietzsche'den.
Bu bir savaş ilanıdır deyip, putlarımız olduğunu söylediği geleneksel ahlak ve din anlayışını çekici ile parçalamaya başlamış.
Bir an keşke o çekiç düşünsel olmasaydı dedim..:)))
Şöyle ne var ne yoksa, yozlaşmış, çürümüş, kokuşmuş bütün inançlarımızı, bu inançları bize dayatanlarla birlikte yerle yeksan etseydi dedim...
Geleneksel ahlak anlayışının ve dinin; tutkularımızın, coşkularımızın köküne vurmasını, aslında yaşamın köküne vurması olduğunu söyleyen
Nietzsche'ye katılmamak elde değil.
Ah İnsan!
Doğada insandan başka hiç bir canlı birbirine bu kadar zarar vermiyor. İyilileştirmek adı altında iğdiş etmiyor. Üstelikte bunu özgürsün yalanları ile...
Ne yazık ki Nietzsche'yi öldürmeyen şey delirtti. Sanırım biz ondan daha güçlüyüz.
Sanki onun çığlıklarını okudum.
Putların Alacakaranlığı kitabı Nietzsche'nin felsefesinin bir özeti gibiydi adeta. İyiki okumuşum.
"İnsanların 'özgür' oldukları düşünülmüştür ki yargınalabilsinler, cezalandırılabilsinler,- suçlu olabilsinler: dolayısı ile her eylemin isteyerek yapıldığının,her eylemin sebebinin bilinçte yattığının
düşünülmesi gerekmiştir..."