Roma imparatoru Neron zamanı antik çağlarda geçen, içinde bir aşk (yine kaçırılıp aranan sevgili!) ve genelinde Hristiyan dinine övgüler yer alan bir kurgu, okuduğum. Yazarın Polonya tarihinden yarattığı #ateşvekılıç (Her iki kitaptaki Ursus ve Bohun karakter benzerliği!) eseri kadar sürükleyici olamasa da; Neron'un Roma'yı yaktırması, sebep oldukları iftirası ile suçlanan Hristiyanlar ve onlara yapılan işkenceler (Mel Gibson'ın Hz.İsa filminden öte!) gibi bilgi yüklü kısımlarıyla da yeterince doyurucu.
Kitabın ismi, Neron'un zulmünden kaçmakta olan bir havarinin şehir sınırında Hz.İsa ile karşılaşıp sorduğu Latince 'Nereye gidiyorsun?' sorusundan geliyor. Peygamberin "Roma'ya yeni baştan çarmıha gerilmeye gidiyorum. çünkü sen benim kurtaracağım insanları bırakıp kaçıyorsun" cevabı ve geri dönmesi ise güzeldi, doğrusu. Eserdeki Vinikyus-Ligya aşkı özelinde derin bağlılık, rahip Krispus sözlerinde yobazlık ile Roma dönemi sorguları da öyle.
Açıkçası; okuduğum yayınevi çevirisinin kötü oluşunun (olmadık replikler, kullanılmadığını düşündüren sözcükler!) da verdiği basit anlatım, 1905 #nobeledebiyatödülü sahibi yazarın yeteneğini dahi sorgulatan boyutlarda ve sıkıcı bir okuma vaad etmekte. Tarihi kurgularda başarısı bilinen bu yazarı iyi bir çeviriden okumak daha önemli, bence. Hristiyan dinine olan derin ve olumlu yaklaşım dogmatik bakış açısıyla kendini göstermekle birlikte, sürekli diyalogların yanısıra betimlemelerin eksikliği, yazarın bilinen yalın ve akıcı anlatımını gölgeliyor!