Herkese merhaba!
Capek tarafından kaleme alınan bu tiyatro oyunu, R.U.R., edebi bir tür olarak bilimkurgu henüz adlandırılmamışken yazılıp sahnelenmiş. Bu oyun, robot kelimesini lügatlarımıza sokan ilk eser olarak biliniyor, zaten R.U.R.'un açılımı da Rossum'un Uluslararası Robotları.
Eserin isminden de tahmin edileceği üzere Rossum, robotlar üreterek bütün dünyaya bu robotları satmayı hedefliyor. Fabrikada üretilen her bir işçi robotun toplumdaki iş gücünü üstlenmesi, bu sayede de, insanlara daha fazla serbest zaman kalması amaçlanıyor. Ancak Rossum'un ve mühendislerin hesaba katmadıkları ufak bir detay var. Yaratıcı rolüne soyunan insan bakalım bu defa başarılı olabilecek mi?
Bunlara ek olarak, Komünist Manifesto'ya da yer yer atıflar yapıldığını söylemek mümkün. Manifestonun açılış seslenişi ile benzerlik taşıyan yerler mevcut. Bu açıdan da işçi - fabrika - emek - sermaye üzerine de oldukça nitelikli bir okuma diyebiliriz.
Çevirmen Bilge Kösebalaban'ım muazzam önsözü ile oyunun yazım sürecine, hangi ülkelerde ne şekilde sahnelendiğine, sahnelenirken kullanılan kostümlerin detaylarına varana kadar bilgi edinmek mümkün.
Büyük bir keyifle okuduğum bu kitabı kitapsever herkese öneririm.
Bir iki alıntı ile bitirmek isterim:
"Evler ve makineler dağılır, sistemler ve büyük isimler yapraklar gibi dökülür ama sadece sen; aşk, yıkıntılarda açacak ve hayatın tohumlarını rüzgarlara emanet edeceksin" (s.126)
"On yılı bir insan yapmaya harcamak saçmalık. Eğer doğadan hızlı yapamıyorsan vazgeçmelisin" (s.29)
Kitaplarla kalın!