Kitapta altını çizdiklerim:
-Birşeyleri değiltirmemiz gerektiğinde artık mümkün okmadığında, krndimizi değiştirmekle yüzleşiriz.
-Bir insan başına gelenleri kabul etmek ve hayatına devam etmek için sahip olduğu içsel kaynakları geliştirebilirken, nasıl olur da bir başka insan aynı tür yaşamsal zorluklar içerisinde kaybolup gitmektedir?
-enerjimizi kontrol edebildiğimiz bir noktaya yönlendirmemiz gerekir ve bu da o andaki davranışlarımızdır. Yoğunlaştırılmış kabul ve kararlılık terapisinin ismindeki "kararlılık" ifadesi; değer odaklı, esnek ve kapsamı genişleyebilen eylemler sergilemeye atıfta bulunur.
-Danışanlar, pdikolojik sıkıntı düzeylerinin artması nedeniyle terapiye gelirler vr sıkıntılarının azalmasıyla birlikte sonraki seanslarına gelme eğilimleri azalır. Bu da danışanların yardım talep etmedelerindeki başlıca nedenin duygusal onaylanma ve pratik sorun çözümü olduğunu gösterir.
Aslında ve ne yazık ki danışanların çoğu için terapi ağır bir yüktür.
-ilginç bir şekilde danışanlsrın terapide kalmalarını sağlayan unsur; psikolojik sıkıntı düzeylerinin yüksek seviyelerde seyretmeye devam etmesidir. Başka bir şekilde ifade edecek olursak danışanlsr işe yaradığı için değil işe yaramadığı için terapiye devam etmektedirler.
- danışanların çoğunun kısa terapiyi tercih ettiğini söyleyebiliriz.
-yardım almaya karar verme eyleminin bizzat kendisi fayda sağlamaktadır.
-terapideki hızlı kazanımlar, "sağlığa ufak bir dokunuş'un değil; aksine davranışlardaki köklü değişimlerin göstergesidir.
-Danışanların sorun olarak algıladıkları şeyi çözmeye yönelik