Rahel Tanrı'yla Hesaplaşıyor Sözleri ve Alıntıları
Rahel Tanrı'yla Hesaplaşıyor sözleri ve alıntılarını, Rahel Tanrı'yla Hesaplaşıyor kitap alıntılarını, Rahel Tanrı'yla Hesaplaşıyor en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yine de sevgili Tanrım, sabretmek biz kulların için ne kadar zor, fani canlı bedenlerimize önce sıcacık kalpleri koyar ve kalplerimizin derinliklerinde ömrümüzün geçici olduğuna dair bilinçli bir korku yeşertirsin.
-Sanki her saat karanlığın biraz daha derinlerine batıyor gibi geliyordu ona, taşlara, yeryüzünün siyah köklerine ulaşıyordu fakat yeni tohumlara gebeydi, bir solucandı belki, önünü görmeden toprağı eşeliyordu ya da bir bitkiydi, onu yukarı iten sapının ucunda yükseliyordu ya da sadece bir kayaydı, varlığının mutlu bilinçsizliğinde serin serin dinleniyordu.
Uzun zamandır İnsanoğlunun nankörlüklerine tahammül etmiş ancak artık sabrı taşmıştı, onu sevmemekte ısrar edenlere gazabını göstermek için yaptıkları tapınağı yerle bir edecekti.
"Tanrım, yedi yıl söz konusu olduğunda bir damlacığın yere düşmesi kadar kısa bir süredir, sen ki sonsuzluğu görürsün, senin gözünde bir anlık bir göz kırpması gibidir çünkü zaman sonsuz cennetinde bir an misali geçip gider. Ancak yedi yıl Tanrım, sen de bilirsin ki bu, biz insanlar için neredeyse ömrümüzün onda biridir çünkü karanlıkta kalan gözlerimizi senden gelen kutsal ışıkla açmamızın ardından öldüğümüz an onları tekrar kapatamamız arasında çok uzun bir zamanımız olmuyor. Hayatımız, baharda çağlayan bir nehir gibi hızla akıp geçiyor ve ömrümüzden geçen zamanlar asla geri gelmiyor. Bu yüzden yedi yıl, biz sabırsız aşıklar için sonsuzluk kadar uzun bir zamandı ve dudaklarımız sevdiğimizin öpücüğüne bu kadar susamışken asla geçmeyecek bir süreydi."
"...görüyorsun Tanrım, kanımın tutkuyla kaynamasından utanç duymadım çünkü bunu bize yapan, kalplerimizi aşkın ateşine atan yine sendin, Yüce Tanrım. "
Bugün ne üçüncü güvercin kendine dinlenecek bir yer ne de insanlık barış bulabildi; insanlık barışı bulmadıkça üçüncü güvercin uçmaya devam etti, dinlenecek yer bulamadı.
Hiç kimse barışı ararken yolunu şaşırmış bu efsanevi güvercini görmedi fakat o kuş, bugün bile korkmuş ve kanatları uçmaktan yorgun düşmüş halde başlarımızın üstünde kanat çırpıyor. Bazen, sadece geceleri, birisi uykusundan sıçrayarak uyandığında gökyüzünde bir hışırtı, bir tür kovalamaca duyarsa bilmelidir ki yılgın bir uçuş, umutsuz bir kaçıştır bu. Kanatlarının üstünde tüm karanlık düşüncelerimizi taşır güvercin, korkularında da dileklerimizi. Gökyüzüyle yeryüzü arasında titreyerek uçan, yolunu şaşırmış güvercin, bir zamanların o sadakatsiz elçisi, insanlığın atasına kaderimizi bildirir. Ve dünya, binlerce yıl öncesinde olduğu gibi birilerinin elini ona uzatıp "Artık imtihan bitti!" demesini bekler durur.