Ramazan Karşılaması

Ahmet Rasim

Ramazan Karşılaması Gönderileri

Ramazan Karşılaması kitaplarını, Ramazan Karşılaması sözleri ve alıntılarını, Ramazan Karşılaması yazarlarını, Ramazan Karşılaması yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
245 syf.
7/10 puan verdi
Ramazan Sohbetleri_Ahmet Rasim
Ahmet Rasim'in ramazan anılarını özellikle payitahtta ki ramqzan akşamlarını anlatan eser.Kitaba ramazanda başlamıştım ama twknik aksaklık,diğer kitapların araya girmesi vs anca bitirmek mümkün oldu.Özellikle İstanbul'un sarhoşlarının ramazandaki halleri inanılmaz komik..
Ramazan Sohbetleri
Ramazan SohbetleriAhmet Rasim · Kapı Yayınları · 201143 okunma
245 syf.
7/10 puan verdi
1913 yılının Ramazan ayında yayımlanan küçük, sıcak hikayeler ve tarihi anekdotlar, 30 güne, 30 sohbet şeklinde sunuluyor kitapta. Balkan Savaşı dönemindeki askerlere moral verilmeye çalışılan bu derlemelerde Osmanlı döneminin günlük olaylarına da göndermelerle birlikte Ramazan ayının 1913 yılı gözünden siyasi hayatın gözlemleri de bulunmaktadır.
Ramazan Sohbetleri
Ramazan SohbetleriAhmet Rasim · Kapı Yayınları · 201143 okunma
Reklam
Bayram günü borç ödeyecek olana Ramazan kısa gelir.
Sayfa 176Kitabı okudu
Alışkanlık kadar kuvvetli bir sebep bulunamaz.
Doğruyu o kadar güzel, o kadar ustalıklı o kadar hoş bir surette söylemelidir ki doğruca dinleyenin kalbine girmelidir.
Eskiden, iftardan sonra akşam namazı kılınır, birer çubuk, birer kahve içilir, tekrar sofraya oturularak yemek tamamlanırdı.
Reklam
İstanbul'un âdetlerini pek bilmeyen Anadolulu bir fakir iftar vaktine doğru aç susuz çarşıda dolaşırken bir de bakar ki iki kanadı da ardına kadar açık bir konak... Sofralar hazır, insanlar akın akın girip sofralara oturuyorlar. Bizimki de kendini toparlayıp dalıyor içeriye. Top atılır atılmaz herkes gibi o da iftariyelere saldırır. Sıra çorbaya gelir, onu da içer. Derken "sallî" diye bir ses yankılanır. Kalkarlar, akşam namazını kılarlar. Bakar ki namazdan sonra kimse dağılmıyor. Anlaşılan diş kirası dağıtılacak. Midesi gibi cebini de doldurur. Derken bir ses daha: Sallî... Hep birlikte teravihe kalkarlar. İmam teravihi hatimle kıldırıyormuş. Adam perişan olur. Hoca selamı verir vermez kendini dışarı atıp bir kahvehane köşesine ilişir ve bir taraftan kendi kendine: -Bilmediğin yere niye girersin be adam diye homurdanıyor, diğer taraftan da etrafta konuşanları dinliyormuş. Birisi demiş ki: -Hiçbir şeye yanmıyorum, kaza da edemedim ona yanıyorum. -Hayrola… -Geçen yıl bir teravih kaçırmıştım da... Bizimki dayanamaz ve lafa karışır: -Amca, ne yan, ne de kaza et. Senin geçen yıl kaçırdığın teravih bugün beni yakaladı..."
Sayfa 36
Geri13
39 öğeden 31 ile 39 arasındakiler gösteriliyor.