"İç manzara: (Tek cümleyle)
Her şehirde yükselen arsız gökdelenlere rağmen her sahada cöküş ve yere kapanış...
İktisatta:
Açlıktan ölmek üzere bir delinin, önündeki pilavı kaşıklayıp ağzına mı kulağına mı, ne tarafa götüreceğini bilmediği, ancak yatalak etmeye yarar hesapsız yatırımların saadet, montaj sanaylinin de makineleşme sanıldığı doktorsuz bir tımarhane...
İdarede:
iç ve dış, şu veya bu darbeye en elverişli zemini besleyici; ve millet emrinde Meclis, Meclis emrinde hükümet hükümet, emrinde icra kuvvetleri şeklindeki devlet ehramımı hálà tepetaklak tutma zorundan kurtulamayıcı kırık çark...
Partilerde:
Kel kafalara türlü sac üretme ilaçları veya akimlere <adem-i iktidar hapları satan, sağ ve soldan gayrı bir sınıflandırma ve (6) lle (9) arası maddelerle yaftalama hünerinden başka bir şeye aklı yetmeyen, sefil, cüce politika işportacılığı...
Maarifte:
İlk mektebinden üniversitesine kadar, insan memuriyetini, vazifesini, eserini, hedefini, gayesini, kısaca vücut hikmetini en kaba tarafından bile göstermek liyakatinden mahrum yetiştiriciler elinde, eczahane vitrinlerindeki "müstahzar"lar gibi yalnız etiketleriyle ezberlenen bandrollü bilgi esnaflığı; ve ruhta nur yerine nefste camur yoğurma zanaati..."
"Muasir Medeniyet seviyesine erişme dâvası: Bu, ger çek ve eksiksiz bir dünya görüşünün hedefi olunca bir ide aldir, yoksa dıştan kopya işi kaldıkça basit bir heves...