1923-1950 arası ne yapılmışsa, Türk milletini, ruhta, ahlâkta, irfanda, tarihte, fikirde, sanatta, sıhhatte, millî benlikte, şahsiyette, bir daha dirilmemecesine vurmak için yapılmıştır.
1923-1950 arası ne yapılmışsa, Türk milletini, ruhta, ahlâkta, irfanda, tarihte, fikirde, sanatta, sıhhatte, millî benlikte, şahsiyette, bir daha dirilmemecesine vurmak için yapılmıştır.
1923-1950 arası ne yapılmışsa, Türk milletini, ruhta, ahlâkta, irfanda, tarihte, fikirde, sanatta, sıhhatte, millî benlikte, şahsiyette, bir daha dirilmemecesine vurmak için yapılmıştır.
Ruhumuzun aynası olan suratımız herhangi bir uygunsuzluk mevzuunda vicdanımızı aksettirmeye memur olarak hayânın hesabını vermeye muhatap bir hedef... Bu yüzdendir ki, ruhlarında zerrece hayâ duygusu bulunanlar, kötü filleri üzerinde yakalanır yakalanmaz elleriyle yüzlerini örterler. Bu bakımdan «yüzsüz» kelimesi çok yerinde... Günümüzde ve hususiyle politika sahasında öyle «hayâsız-yüzsüz»ler vardır ki, haklarında hiçbir aşağılık ve alçaklık sıfatı kullanmaya gelmez; bu sıfatların hepsi eksik kalır.
«Yüzsüz!» demek yeter!
Ar damarı çatlamış...
Adalet abidesi Hazreti Ömer'i zulüm heykeli diye ele alıp İran Şahına "Ömer'den daha zalimdir!" diyen bir hareket liderini (Humeyni) ve temsil ettiği hareketi İslam diye kabul etmek küfürdür.
1923-1950 arası ne yapılmışsa, Türk milletini, ruhta, ahlâkta, irfanda, tarihte, fikirde, sanatta, sıhhatte, millî benlikte, şahsiyette, bir daha dirilmemecesine vurmak için yapılmıştır.
Ben bu manzaraya karşı artık donmuş gibi bir duygu içindeyim. Kalbimde iğrenme duygusundan başka hiçbir hisse yer yok!.. Utanıyorum, akıldan, fikirden, insanlıktan, erkeklikten, gençlikten, ihtiyarlıktan, kitaptan, ilimden, hafızadan, hatıradan, her şeyden...