Rasulüllah'ın İslam'a Davet Metodu
Ahmet ÖnkalEn Beğenilen Rasulüllah'ın İslam'a Davet Metodu Sözleri ve Alıntıları
En Beğenilen Rasulüllah'ın İslam'a Davet Metodu sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Rasulüllah'ın İslam'a Davet Metodu kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Davetin muhatap tarafından kabul görmesinde davet esasları kadar, bunları sunan kişinin bizzat kendisi ve şahsiyeti de önemlidir. Davaya zede gelmemesi için davetçinin bir takım vasıflara sahip olması gerekir.
Bu hakikatı çok iyi bilen Peygamber Efendimiz, büyük bir ihtimalle özlü ve muhtasar mektubunu tefsir yetkisi verdiği elçilerinde birer davetçi olarak bu vasıfların bulunmasına âzami itinayı göstermiş olmalıdır. Bu münasebetle O’nun tensip buyurduğu elçiler, halim-selim, güzel söz söyleyebi len, beleğat ve fesâhat sahibi, çok zeki, hasmı ikna kabiliyeti ve kuvvetli deliller getirme özelliğine sahip, İslâm ilahiyatı konusunda iyi yetişmiş, zahid ve dinin en müteferri ahkâmını titizlikle yerine getiren,* gönderildikleri memleketlere önce den çeşitli şekillerle defalarca gitmiş, oranın örf ve âdetlerini, inanış ve düşüncelerini bilen, lisanlarına çok iyi vâkıf,** dış görünüşleriyle hemen dikkatleri çekecek tevâzün ve güzelliğe sahip*** kimseler idiler.
*Hamidullah, İ.Peygamberi II, 260; Kettânî, Terâtîb I, 183-190.
**Hamidullah, a.g.e. II, 260; Bûtî, Fıkhu’s-Sîra, s.268; Arnold, İntişâr-ı İslâm Tarihi, s.64.
*** Hamidullah, a.g.e. II, 620.
Sayfa 177 - Kitap Dünyası
Bir takım yaralar ve acılar bırakarak neticelenen harp, iki taraf arasında mevcut kin ve husumeti, adâveti artıracak tır. Oysa ki İslâm, insanlar arasında meveddet ve muhabbet, kardeşlik ve yardımlaşma öngörmektedir. Şu halde düşman tarafla uzlaşma ve andlaşmaya gitmek, maddî, manevî acı larını hafifletmek, ülfet peyda etmek, yakınlaşma tesisinde bulunmak ve yaklaştırmak, İslâmî davetin metotlarından olmalıdır. Hz. Peygamber Efendimizi, bu metotların uygu layıcısı olarak Benu’l-Mustalık Gazvesi’nden sonra kabile reisinin kızı Cuveyriye ile* ve Hayber Fethi’nden sonra oraya yerleşmiş yahudi reislerinden Huyey b. el-Ahtab’ın kızı Safiyye ile** izdivaç ederken görürüz ve Hz. Cuveyriye validemiz dolayısıyla Rasûlüllah’ın akrabaları durumuna gelen Benu’l-Mustalık esirlerinin ashab-ı kiram tarafından anında karşılıksız olarak serbest bırakılıvermeleri karşısında bu muameleden son derece mütehassis olan kabile mensup larının müslüman oluvermelerini*** nazar-ı itibara alırsak bu metodun ne kadar geçerli ve tesirli olduğunu anlarız.
* İbn Hişâm III-IV, 294-296; Bidâye IV, 159
** İbn Hişâm III-IV, 336; Bidâye IV, 196-197.
*** İbn Hişâm III-IV, 295; Bidâye IV, 159
Sayfa 168 - Kitap Dünyası
Cenab-ı Rasûl’ün Mekke Fethi’nde hiç kimseye sezdirmeden büyük bir gizlilikle Mekke yakınına kadar gelmesi ve hiç bir mukâvemete meydan bırakmadan bütün giriş yollarından şehre girmesi, evine kapanan, Beytullâh’a veya Ebû Süfyan’ın evine sığınanların emniyette olduğunu her tarafta ilan etmesi, asker lerine kat’iyyetle kan dökülmemesi hususunda kesin emirler vermesi, bu günün intikam günü olduğunu îma eden bir sözünü istihbar ettiği anda bir birlik komutanını azledivermesi ve Hz. Hâlid b. el-Velîd riyasetindeki askerlerin şehre giriş esnasında Safvan b. Umeyye ve İkrime b. Ebî Cehl idaresindeki bir grup tarafından engellenmek üzere taarruza uğraması karşısında bunlardan birkaç kişinin öldürülerek diğerlerinin dağıtılmasını duyduğu zaman canının sıkılarak her türlü takibin durdurulması için emirler vermesi gözden hiç bir an ırak tutulmamalıdır.
| İbn Hişâm III-IV, 397-408; Taberî, Târîh III, 38-61, Hamidullah, İ. Peygamberi I, 170.
Sayfa 167 - Kitap Dünyası
İbn Abbâs’ın rivâyetine göre O, önce davette bulunmaksızın hiç bir toplulukla katiyyen muharebeye tutuşmamıştır.
| Dârimî, Siyer 8
Sayfa 163 - Kitap Dünyası