Ve eğmez acılarla başını,
Ölülerin şarkısını dinlemez
Ve yüreğindeki o korkunç sızı
Hala yaşadığını fısıldarken
Görünüşü korkunç ambara girerken
Kendi tabutuyla yüz yüze gelmez.
O, yatmış, rüya gören biri gibi, uzanmış,
Sanki hoş bir kırlıkta serilmiş uyuyordu,
Gözcüler kolluyordu onu bu uykusunda,
Hemen hepsi şaşırmış;
Nasıl bu kadar tatlı uyuyabiliyordu
Ölümün kapısında.
Kabilin Habil’i öldürdüğü
Günden beri hiç dinmedi acılar
Çünkü insanların insanlar için
Koymuş olduğu bütün yasalar
Tıpkı adaletsiz bir kalbur gibi
Taneyi eleyip samanı tutar...