Red Yazıları

Rasim Özdenören
Bu kitabın tezi şu soru çevresinde ve çerçevesinde ortaya çıkıyor: Müslüman insan bu dünya (bu dünyanın toplumsal ve politik vechesi) karşısında yerini seçerken taraf olma tavrını nasıl belirliyor? Taraf olmaması gereken yerde kendisini taraf gibi görmesi veya taraf olması gereken yerde olmaması gibi konuşlanmaların içine düşmesindeki kafa karıştırıcı durumlar, onun hala temel sorunlarından birini oluşturmaya devam ediyor. Kitap boyunca çeşitli durumlarda hep bu sorunun cevabı aranmaya çalışılmıştır. (Arka Kapak)
Kitabın Konusu:
207 sayfa · İlk Yayın Tarihi: 1988
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

207 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Müslümanlarla sözü geçen iktidarlar arasındaki fark basit bir "içtihat" farkı değildir. Asıl, temelde uzlaşmazlık olduğunu düşünüyorum. Şimdi, meselâ aynı rejimin temel prensiplerine sahip çıkan iki siyasal partinin, birbirlerini eleştirmeleri yerindedir. İkisinin arasındaki fark temel prensiplerdeki uzlaşmazlıktan doğmuyor. Bu prensipleri uygulamaya intikal ettirirken benimsedikleri farklı politika anlayışlarından doğuyorOysa Müslümanların aynı ilkeleri paylaşan diğer partilerle olan farklılıkları tamamen temel sorunlarla ilgilidir. Şimdi, bu temel sayılan sorunlara ortak çıkmayan birinin, kalkıp da bu ilkelerin uygulaması zimnında gördüğü sakatlıkları eleştirmesi sahne dışından gazel okuyanın durumundan farksız olacaktır.
Red Yazıları
Red YazılarıRasim Özdenören · İz Yayıncılık · 2018162 okunma
207 syf.
·
Puan vermedi
·
167 günde okudu
Rasim Özdenören'in yazılarını sevmişimdir. Bu kitap da iki-üç sayfalık farklı konulardaki eleştirileri. Okuması uzun sürdü bende. Art arda okuyup da heba etmek istemedim yazıları. Çok çarpıcı yerleri de vardı. İnsanı sarsan. Bu kitaptan sonra da Rasim Özdenören okumaya devam edeceğim. Hâlâ yaşayan güzel yazarlardan. Değerini bilebiliriz inşallah.
Red Yazıları
Red YazılarıRasim Özdenören · İz Yayıncılık · 2018162 okunma
Red Yazıları Rasim Özdenören
207 syf.
9/10 puan verdi
Olayların pençesine düştüğümüz bu günlerde insan fikriyata daha bir özlem duyuyormuş. Ağır olmayan ama basite de kaçmayan Red Yazıları bu özlemi çok naif bir şekilde gidermeye vesile oluyor. Cemil Meriç gibi Nurettin Topçu gibi, Rasim Özdenören de fikirleriyle ruhumuzu doyuranlardan...
Red Yazıları
Red YazılarıRasim Özdenören · İz Yayıncılık · 2018162 okunma
207 syf.
6/10 puan verdi
·
19 günde okudu
Rasim Özdenören'in denemelerini okumayı çok seviyorum. Farklı konularda değişik fikirleri oluyor. Ufkumu açıyor, bakış açımı sorgulatıyor. Ama bu kitap biraz güncelliğini yitirmiş, başta kendisinin de dediği gibi. Yine de güzel bie okumaydı.
Red Yazıları
Red YazılarıRasim Özdenören · İz Yayıncılık · 2018162 okunma
Red Et!
207 syf.
8/10 puan verdi
Üstad Rasim Hocanın güzel bir deneme kitabını bitirme lütfunda bulundum. Kitabın adından da anlaşılacağı gibi Müslüman bir insanın hayatında İslam’a uygun olmayan tüm alışkanlıkları, davranışları ve sözleri red kartı çekiyor Rasim Özdenören bu kitabında. Batı Kültürü tarafından bizim hayatımıza entegre edilmiş olan birçok özellik vardır. Bunların en fazla olanlarıda siyaset, ekonomi ve günlük yaşantı davranışlarıdır. Bizler Müslümanlar olarak bize Rab tarafından lütfedilen hayat davranışını son yüzyılda elimizin tersiyle reddedip Batı kültürünün kendi din anlaşıyı ile yoğurduğu kültür adeta bizim içimizden çıkma gibi benimseye başladık ne yazık ki. Bizler Müslümanlar olarak kendi hayat davranışlarımızda İslam’a aykırı olan tüm işleri elimizin tersiyle koca bir red çekme mecburiyetindeyiz.
Red Yazıları
Red YazılarıRasim Özdenören · İz Yayıncılık · 2018162 okunma

Yazar Hakkında

Rasim Özdenören
Rasim ÖzdenörenYazar · 51 kitap
Rasim Özdenören (d. 1940, Maraş), Türk öykü ve deneme yazarı. İlk ve orta öğrenimini Maraş, Malatya, Tunceli gibi Güney ve Doğu şehirlerinde tamamladı. İ.Ü. Hukuk Fakültesini ve İ.Ü.Gazetecilik Enstitüsü'nü bitirdi. Devlet Planlama Teşkilatı'nda uzman olarak çalıştı. Bir ara araştırma amacıyla ABD'nin çeşitli eyaletlerinde, 1970-1971'de iki yıl kadar kaldı. 1975 yılında Kültür Bakanlığı Bakanlık Müşavirliği görevine geldi. Aynı bakanlıkta bir yıl da müfettişlik yaptı. 1978'de istifa ederek ayrıldığı devlet memurluğuna bir süre sonra tekrar döndü. Çok Sesli Bir Ölüm ve Çözülme adlı hikayeleri ayrıca TV filmi yapılmış, bunlardan ilki, Uluslararası Prag TV Filmleri Yarışmasında jüri özel ödülünü almıştır. Rasim Özdenören'in, Türk edebiyatında adını duyurmaya başladığı yıllar, köy romancılığının etkisinin artık azalmaya başladığı, varoluşçu yazarların etkisinin daha fazla hissedildiği yıllardır. O yıllarda roman ve öykü yazarları genel olarak Batı kaynaklı bir anlayışla, sanki dışarıdan bakan bir gözle eserlerini yazmışlardır. Özdenören ise daha çocukluğunda Anadolu'nun birçok ilini gezerek, orada yaşayarak, köyünü, kasabasını, şehrini tanıyarak, kendisine ';ayrıntı avcısı' dedirtecek bir özellik ve güçlü bir tasvir yeteneğiyle, insanın evrensel yanlarını öne çıkararak yazmıştır öykülerini. Yazar, gençliğinin ilk yıllarından itibaren kendine edebiyatı ciddi bir meşale olarak seçen insanlardan oluşan bir arkadaş grubuna dahil olmakla, sonraki yıllarda şekillenecek edebi şahsiyeti için çok önemli bir zemin bulmuştur. Bu arkadaş grubu Özdenören'in anlaşılmasında kilit konumdadır. Çünkü Özdenören'in okumaları, edebi ilgileri büyük oranda bu arkadaş grubunda şekillenmeye başlamış; sonraki yıllarda tanıştığı Sezai Karakoç'un etkisiyle bir bütünlük kazanmıştır. Özdenören'in Amerika'ya gidip orada iki yıla yakın bir süre kalması vesilesiyle çağdaş dünyanın en önemli merkezini tanımasının da eserlerine olumlu yansımaları olmuştur. O, yerli olmak nedir, bu nasıl gerçekleştirilir, sorularının cevabını öyküleriyle vermiş bir yazardır. Hikayelerinin kahramanları, çevremizde rahatlıkla görebileceğimiz, dokunabileceğimiz kişilerdir. Rasim Özdenören, gerek denemelerinde gerekse öykülerinde, meselenin anlatmak olduğunu ilk öykülerinden başlayarak kavramış bir yazardır. O, İslami kimliğiyle tanınan bir öykücü olmasına rağmen öykülerinde hiçbir zaman, dönemindeki birçok yazarda görüldüğü gibi, inandığı şeyleri okuyucusuna dayatmamış, vermek istediği mesajı öyküyü örselemeden, akışı ve yapıyı bozmadan anlatmayı bilmiştir. Anlatırken de dili ustaca kullanmış, yer yer de adeta şiir yazmıştır.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.