Reformcu Sultan 2. Mahmud

Muammer Yılmaz

En Eski Reformcu Sultan 2. Mahmud Gönderileri

En Eski Reformcu Sultan 2. Mahmud kitaplarını, en eski Reformcu Sultan 2. Mahmud sözleri ve alıntılarını, en eski Reformcu Sultan 2. Mahmud yazarlarını, en eski Reformcu Sultan 2. Mahmud yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tepedelenli Ali Paşa İsyanı ve Hâlet Efendi
"Zalim, Allah'ın intikam kılıcıdır. Fakat sonra bu kılıçtan da intikam alınır."
Sayfa 131Kitabı okudu
Reklam
Sultan Üçüncü Selim'in katledilmeden önce yazdigi son şiirinin sonu.
"Kelamım hatmoldu" (Sözlerim (sözüm) burada bitti) ibaresini yazmıştı. Bu ebcet hesabı ile (1222) tutmaktadır ve kendisinin hâ'l (tahttan indiriliş) senesidir.
Cevdet Paşa Sultan Selim'in naaşı yıkanmak için elbiseleri çıkartıldiginda, cebinden şu iki beyitin çıktığını nakletmektedir: Kendi elimle kesip yâre verdiğim kalem, Fetvâyı hûnu nâ-hakkımı yazdı iptida. (Kendi elimle ucunu açıp sevdiğime verdiğim kalem, Önce benim kanımı haksız yere akması kararını yazdı.)
- Fes -
Türklerin fesle tanışması, 16.yüzyılda Cezayirli denizciler vasıtasıyla olmuştur. Fesin, resmi başlık olarak kabulü, II. Mahmud döneminde, Yeniçeri Ocağı'nın kaldırılması sonrasına rastlar. Fes, Serasker Hüsrev Paşa vesilesiyle Osmanlı'ya getirilmiştir.
Sayfa 16 - Selis
Cevdet Paşa Nizam-ı Cedit ordusunun kuruluşunu anlatıyor:
"Talimli bir piyade askeri vücuda getirmek, Üçüncü Sultan Selim'in tek gayesi idi. Bunun gerçekleştirilmesi için Levent çiftliğinde Yeniçeri Ocağı ile hiç ilgisi olmayan gençlerden bir bö­lük nefer yazılarak Avrupa'nın harp sanatına vakıf birkaç muallim ile talimlere başlandı. Gün günden bu sayı çoğaltıldı, birkaç yü­zü buldu. Sultan Selim, Levent çiftliğine giderek yeni askerlerin talimini seyrettiğinde, onların silah kullanmadaki süratlerini yüz­lerce neferin tek vücut gibi hareketlerini gördüğünde son derece sevinç duydu; talimli askerleri biraz daha çoğaltmak için Nizam-ı Cedit'e yazılmak üzere Yeniçerilerden nefer istendi. Yeniçeriler yan çizerek nefer vermeyince de Sultan Selim yeni talimli aske­rin "Nizam-ı Cedit" adı ile ayrı, müstakil bir asker ocağı olmasını emretti ... "
Reklam
Cevdet Paşa Sultan Selim'in naşı yıkanmak için elbiseleri çımartıldığında, cebinden şu iki. beyitin çıktığını nakletmektedir: Kendi elimle kesip yare verdiğim kalem, Fetvayı hûnu na-hakkımı yazdı iptida. (Kendi elimle ucunu açıp sevdiğime verdiğim kalem Önce benim kanımı haksız yere akması kararını yazdı.)
Alemdar' ın Sadrazamlığa getirilmesi Osmanlı geleneğinde büyük bir sapmayı gösteriyordu. Alemdar köken olarak kul değil­di. Kul olmanın ötesinde eski bir Yeniçeriydi ve taşrada yerel güç sahibi bir feodaldi. Kendisinin Sadrazamlığa getirilmesinin en büyük nedeni; İkinci Mahmut'un padişahlığını Alemdar'a borç­ lu olmasıdır. Fakat sonrasında Sened-i İttifakın imzalanması ve Alemdar 'ın başına buyruk hareket etmesi ile ikili arasında bağ­ lar tamamen kopacak, Sultan Mahmut, Alemdar 'ın intiharına bir bakıma memnun da kalacaktır.
İkinci Mahmut tahta oturduktan sonra ilk iş olarak, hayatını kurtaran Cevri Kalfa'ya çok ikramlarda bulundu. Bu fedakar ka­ dına, Divanyolu'nda adını taşıyan okul, sebil ve çeşme yaptırarak, ismini yaşattı.
Üçüncü Selim'e muhteşem bir ce­ naze töreni yapıldı. Laleli Camii'nde babası Üçüncü Mustafa 'nın yanına gömüldü. Bu hususta Lamartin şunları yazıyor: "Sultan Üçüncü Selim'e, altmış milyon Osmanlı'nın hüküm­ darına layık bir cenaze töreni yapıldı. Bir hükümdarın iyiliğinde Tanrı'nın en saf coşkusunu görenler gizlice Selkm'i seviyorlardı. Hiçbir padişahın arkasından bu kadar çok ağlanmamıştı. Üçüncü Selim, Fransız İhtilali'nin giyotin önüne çıkardığı son kralı ile olağan ilişkilerin ötesinde bağlantı kurmuştu. Cesaretli hareketleri ile Deli Petro'yu andırmakla birlikte onun gibi zalim bir inatla davranarak ellerini kana bulamamıştı. Yenilik hareketlerini başaracak kimseler ya din adamı, ya da asker olmalıdırlar. Sultan Selim ise hiçbiri değildi. Tutuculuğa kaçmadan dindar, atılgan olmadan cesur bir kişi olarak öğüt ve­rir, fa kat bir türlü eyleme geçmezdi. Ülkenin bilginleri ile sohbet yapmaktan hoşlanır ve düşündüğünü uygulamaları için adamla­ rına fazla güvenirdi. Tanrı onu, yönetimi eline geçirmiş bir asker örgütü ile ölüm kalım savaşına girecek biçimde yaratmıştı. Yeni­çerilerin baskısını hissediyor, o örgütü ortadan kaldırmayı çok is­tiyordu. Yumuşak huylu olması küstahlara cesaret verdi. İmpara­ torluğu beraberinde sürükleyerek yuvarlandı, gitti."
65 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.