Morgan, on altı- on yedi yaşlarında hamile kaldıktan sonra Chris ile evlenir. Kız çocuğu olur ve Clara'da onun kızıdır. Jenny, Morgan'ın kız kardeşi, Clara'nın teyzesidir. Jonah, Jenny'nin kocasıdır. Jenny'nin çocuğu Elijah yeni doğmuştur, (aslında Chris'in çocuğu. Evet, kız kardeşler bunu birbirlerine yapıyor ve kocaları, eşlerinin kız kardeşinden etkileniyor.). Chris ve Jenny aniden bir araba kazasında ölürler. Morgan ve Jonah, arkalarından iş yaptıklarını keşfeder. Jonah, Elizah'ın kendi çocuğu olmadığını anlar. Ve Morgan da bunu öğrenmiştir.
Clara, annesinin Jonah'la ilişkisini öğrenince Miller'ı (aşık olduğu çocuk) onunla yatması için manipüle eder. Ve bu da hem babasının hem de teyzesinin cenazesi sırasında yapar.
Kitapta iki hikaye var; anne ve kız.
Her ikisi de birbiriyle bağlantılı.
Ve ben Clara'yı gerçekten sevemedim. Sanki annesi annesi değil de teyzesi annesi gibi davranıyor. Hadi buna tamam diyorsun da nasıl desem bilemiyorum, annesini anlamadan dinlemeden sürekli dışlama, aşağılama peşinde gibiydi. Ve bu yaptıklarından gram pişman değildi.
Colleen Hoover'ın kitaplarındaki sorun şu ki, bir kez okumaya başladığınızda hikaye ne olursa olsun, karakterler ne kadar kusurlu olursa olsun, bazı sahneler ne kadar iğrenç/utanç verici olursa olsun ve hikaye ne kadar zehirli olursa olsun duramazsınız. Neden kitaplarını okuduğumu ciddi olarak düşünsem de onun kitaplarını okumayı bırakamıyorum.