Resos’un Tanrıların ve Musaların arasında süren gizli savaşta yok yere yitip gittiği, kendisi savaşçı bir kral olsa da söz konusu Hellenler olduğunda “bilgelikle” anılan Athena’nın tanrısal müdahalesi ile dengeleri kendi lehine çevirmek adına hiç düşünmeden onu öldürttüğü ve hem insanların hem de tanrıların arasındaki savaşa bir kürek kömür daha attığı cadı kazanının mitolojik hikayesidir.
Oyun, Athena’a satirik bir gönderme için mi, Troya savaşının küçük bir kesitinde yer alan bir karakteri ağıtla onurlandırmak için mi yoksa savaşçı olmasına karşın ölüme uykusunda kavuşan aynı karakteri yermek için mi yada farklı bir şey için mi yazılmış bilinmez ancak, Resos’un altını dolduramadığı büyük bir yanlışının olmadığı bir durumda durduk yere yok olup gitmesi çok adilane gelmiyor. Herhalde Resos’un yazgısı da, oyunun beslendiği İlyada destanının Hector, Diomedes gibi büyük karakterlerinin yanında böylece yok olup gitmesiydi.
