(Nur'dan Kelimeler 1-4 / Nur'dan Cümleler 1-3)

Risale-i Nur'dan Kelimeler Cümleler - I

Alaaddin Başar

Most Liked Risale-i Nur'dan Kelimeler Cümleler - I Quotes

You can find Most Liked Risale-i Nur'dan Kelimeler Cümleler - I quotes, most liked Risale-i Nur'dan Kelimeler Cümleler - I book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
İmanda kavrama yoktur, anlama yoktur; tasdik vardır, hayret vardır, vecd vardır, muhabbet ve havf vardır.
Reklam
RAB>>karşılık beklemeden terbiye eden,,
.. bu isim, en mükemmel mânâsıyla, insana bakıyor. Âlemlerin terbiyesinin odak noktası olan insan, Peygamber terbiyesi altına girmekle akıl almaz derecede terakki ediyor ve Nur Müellifinin tabiriyle "iman, insanı insan" ediyor. Bu hakikî insanlar, gerçek saadet yurduna lâyık olacak bir terbiyeden geçiyorlar. Akılları hikmetle, ilimle terbiye görüyor. Nazarları ibretle, helâle bakmakla terbiye görüyor. Organları, hissiyatları, duyguları rıza dairesinde vazife görmekle apayrı bir mahiyete bürünüyorlar. Allah Resulü (a.s.m.) Cevşen-i Kebir münacatında, "Ey Cennetin ve Narın Rabbi!" "Ey Nebilerin ve ahyarın Rabbi!" "Ey Sıddıkların ve ebrarın Rabbi!" ... "Ey gece ve gündüzün Rabbi!" diye dua etmekle Rab isminin en geniş ve en ileri tecelli dairelerini bizlere ders vermiş oluyor. Bu terbiyeler içinde en ileri terbiye, Nebilerin terbiyesidir ve bu terbiyenin de en ileri derecesi ahir zaman peygamberi Hz. Muhammed'de (a.s.m.) tezahür etmiştir.
kesret >> çokluk,,
İnsan kesretten bir ferd, hilkatten bir meyve... Cenâb-ı Hak o meyvede kâinatları tevhid ettirmiş. Onun kalbini mârifetine uygun yaratmış. Herbir şeyi kesretli gayeler için halkederken, insan kalbini mârifet ve muhabbetine mahsus kılmış. Ve işte o insanı, âhiretteki ebedî ihsanlarına, ikramlarına mazhar kılmak üzere bu dünya imtihanına tâbi tutmuş. Onu kesretin içine atmış ve ona kesretli sualler sormuş. Ama, hepsinin cevabı "tevhid"de birleşiyor. Her hastalık ve musibet bir sual; O'ndan geldiğini bilenler şükürle cevap verip kazanıyorlar. "Acılara sabırla karşı koydular, tatlı oldu." --- Şah-ı Geylânî Her mevki ve makam bir çetin soru; onlarla gurura kapılanlar kaybediyorlar. Kölelik de, efendilik de birer sorudan başkası değil: Tarih, bunları aşabilen yahut bunlarda boğulanlarla dolup taşmış...
Evet, gençlik damarı, akıldan ziyade hissiyatı dinler. His ve heves ise kördür, akibeti görmez. Bir dirhem hazır lezzeti, ileride bir batman lezzete tercih eder. Bir dakika intikam lezzeti ile katleder, seksen bin saat hapis elemlerini çeker. Ve bir saat sefahet keyfiyle bir namus mes'elesinde; binler gün hem hapsin, hem düşmanın endişesinden sıkıntılarla ömrünün saadeti mahvolur. En hayırlı genç odur ki, ihtiyar gibi ölümü düşünüp âhiretine çalışarak, gençlik hevesâtına esir olmayıp gaflette boğulmayandır.
Rıza için yaptığımız bir işten nefsimizin duyacağı haz, riya için yaptığımızla kıyaslanamayacak kadar fazla ise, ihlâsı zevketmeye başlamışız demektir.
Reklam
Bir ömür boyu aralıksız bir şeyler yazıyoruz; ahirette okumak üzere.
Sayfa 341
"Bazen hoşlanmadığınız bir şey hakkınızda hayırlı olabilir ve hoşlandığınız bir şey de hakkınızda şer olabilir. - Bakara Suresi, 216
Sayfa 63
45 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.