Risale Okumaları 2 - Büyük Buluşma

Metin Karabaşoğlu

By Number of Pages Risale Okumaları 2 - Büyük Buluşma Quotes

You can find By Number Of Pages Risale Okumaları 2 - Büyük Buluşma quotes, by number of pages Risale Okumaları 2 - Büyük Buluşma book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Sana Vurana Vurmamak
Özetle, savcıya söylediği şudur; (1) Bize karşı yeni bir eser neşretmeye kalksan, bir kere, bu hizmet-i imaniyemiz aleyhine bir faaliyet gibi görüleceğinden, ehl-i imanın nefret ve beddualarına uğrarsın. (2) Sen eser neşredince, hizmetimize taraftar olan hamiyetkâr insanlar da boş duracak değiller. Onlar da, senin eserine karşı eser
"Sen en güzel yol ile sav! Bakarsın, senin ile arasında düşmanlık olan kişi, sanki sıcacık bir dost oluvermiştir. O rütbeye ise ancak sabredenler kavuşturulur." (Fussilet: 34-35)
Reklam
Kemalin zıddı da buydu işte. Kâmil, tam olandı, eksiksiz olandı, bir boşluk ve zaaf taşımayandı. O halde, Allah’ın Zülkemal oluşu, celâl ve cemal gibi bize zıt gözüken, insanların dünyasında birebir örtüştüğünü pek de göremediğimiz bu iki vasfı O’nun beraberce ve kâmilen Zâtında barındırmasının  ifadesi miydi yoksa? Yolculuğun bundan sonrası, müthiş bir hızla gerçekleşecekti. Kemal, buydu işte. Zıtların, bize zıt görünenlerin buluşması idi. Hem Zülcelâl, hem de zülcemal idi Rabbimiz. Mutlak anlamda celâl sahibi olarak mutlak anlamda cemal sahibi olmasıyla gösteriyordu kemalini. Cebbar ve Kahhar bir Yaratıcı olarak, Rahmân ve Rahîm de olmasıyla; Azîz ve Kadir olmakla birlikte Kerîm ve Muhsin olmasıyla; Adil ve Züntikam olmasıyla birlikte Gafür ve Halîm de olmasıyla gösteriyordu.
O, Kebîr-i Kâmil idi. Onun için, celâle karşı tesbih ve cemale karşı hamd ettiğimiz gibi, celâl ve cemalin beraberce varlığı demek olan kemâle karşı tekbir getiriyor; o tekbir ile, hem O'nun mutlak büyüklüğünü, hem O'nun büyüklüğü karşısında yaratılmışlar olarak hepimizin mutlak küçüklüğünü kabul ve ilan ediyorduk. Ezana da namaza da Allahuekber ile başlamamız bundandı işte. "Allahuekber" bu yüzden O'nu tanımanın zirvesi idi. Kulluğun zirvesi olan namaza davetin adı olan ezan da bu yüzden onunla başlıyor, namazın kendisi de aynı sırdan dolayı onunla başlıyor ve namazın her bir rekatinde beş defa "Allahuekber" diye bu sırdan dolayı söyleniyordu.
ESKİLERİN BİZE MİRAS bıraktığı, “Kâmus namustur” şeklinde hakikatli bir söz vardır. Kâmus, gerçekten sözün namusudur. Zira bir sözü doğru anlamanın asgarî şartı, o sözün içinde geçen kelimelere yüklenen anlamı doğru kavramaktır. ’ Aksi halde, çok doğru söz yanlış anlaşılabilir. '
İslam'la gelen yirmidört saatimizi ve bütün ömrümüzü nasıl yaşamamız gerektiğini, neleri yapıp nelerden sakınmamız gerektiğini bildiren ilahi emirlere hakkıyla râm olabilmenin yolu, öncelikle mevcudata bakıp Sâniini, kainata bakıp Sahibini, âlemlere bakıp Rabbü'l-âlemî'ni, zaman ve mekânın seyr ve seyline bakıp Ezel ve Ebedin Hâkimini tanımakla mümkündür.
Reklam
46 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.