Risale Okumaları 2 - Büyük Buluşma

Metin Karabaşoğlu

Most Liked Risale Okumaları 2 - Büyük Buluşma Quotes

You can find Most Liked Risale Okumaları 2 - Büyük Buluşma quotes, most liked Risale Okumaları 2 - Büyük Buluşma book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Risale-i Nur gibi bir eseri okumak, elbette başlı başına bir huzur, bir sekinet ve ibadet halini yaşamaya sebeptir.
Ayrıca, bugün doğru ve tam açıklama olduğuna inandığımız bir yorumun yanlışlık veya eksikliği yarın ortaya çıktığında, hatadan dönmenin de, eksiğini tamamlamanın da bir fazilet olduğunu bilebilmenin rahatlığıyla hareket edebilmek; “hata etmiş durumuna düşmemek için hatalı veya eksik yorumu inadına savunma gibi feci bir hataya düşmekten sakınmak lâzım geliyor.
Reklam
Vatan neresidir?
Milliyetçi zaaflardan arınmış bir mü’min için,’vatan,’ en nihai anlamıyla,’vatan-ı aslî’ olarak cennettir. İkincisi, kainatın tamamı, Rabbu’l-âlemin’in mülkü olarak o mü’minin vatanı hükmündedir. Üçüncüsü, insanın yaşamasını mümkün kılacak en güzel surette hazırlandığı besbelli olan yeryüzünün tamamı onun için bir vatan hükmündedir. Dördüncüsü, şu yeryüzü içinde, hususab mü’minlerin dün veya bugün ekseriyet teşkil ettiği ve umumi ortamından iman teneffüs edilen diyarlar onun ’vatan’ıdır. Beşincisi, doğduğu ve de meskun bulunduğu beldeler onun vatanı hükmündedir.
İNSANLAR ÖZELLİKLE de İstanbul gibi hava akımına açık bir yerde iseler, havanın çok değiştiğinden yakınırlar birbirlerine. Yakınırlar; zira hava birçok gün, günboyu değişime uğrar. Güneşli iken yağmura bürünür, bulutlu iken açılır, ılık iken sert bir rüzgâr çıkar, sert bir hava var diye sıkı giyinip çıktığınız bir başka gün ise havanın değişmesi yüzünden kıyafetinizin bir kısmını elinizde taşımak zorunda kalırsınız. Her hâlükârda, “Şu havanın da bir kararı yok ki kardeşim” şikâyetini çokça duyarız ortalıkta. . Hava bu durumdadır; çünkü kelime olarak heva ile akrabadır. Heva gibi, bir anının bir diğer anını tutmamasına binaen ‘hava’ denmiştir ona. Bu ise, ‘heva’nın durumunu net biçimde ele verir. ' Gerçekte her gün kendi nefsimiz vesilesiyle yüzlerce, belki binlerce kez tecrübe ettiğimiz üzere, ‘heva’ nın durduğu sabit bir zemin yoktur. Bir oraya, bir buraya sürükler bizi. Bir yerde, hele doğru bir yerde sabit bırakmaz.
Bir gün, sabah namazını kıldıktan sonra namazgâhında tesbihat ve tahşidata devam eden Cüveyriye validemizin yanından kalkan Efendimiz aleyhissalatu vesselam kuşluk vakti tekrar aynı odacığa döndüğünde, onu aynı vaziyette görüyor ve saatlerce o vaziyette kalan Cüveyriye validemize, üç kere tekrar ettiğinde bu kadar saat zarfında yaptığı tesbihattan hasıl olan sevaptan fazlasının kendisine kazandıracağını bildirerek, şu tesbihatı öğretiyor: "Sübhânallahi ve bihamdihî adede halkıhî ve rıdâ nefsihî ve zinete arşihî ve midâde kelimâtihî."
Sayfa 104Kitabı okudu
Şahlar ve piyonlar
Şahlar için piyonları, kurtlar için kuzuları harcıyorlar. Velhasıl siyaset dairesine bakıldığında 'zalimlerin satranç oyunları'na dair bin türlü örnek çıkıyor karşımıza. ... Zira 'piyon'laşmak mü'minin ferasetine sığmadığı gibi, kendisi için piyonların kurban edildiği bir şah olmak da adalet ve merhamet ölçüleri ile asla uyuşmuyor.
Reklam
67 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.