Rivayet Kültürü ve Olumsuz Kadın Algısı

İbrahim Sarmış

By Number of Pages Rivayet Kültürü ve Olumsuz Kadın Algısı Quotes

You can find By Number Of Pages Rivayet Kültürü ve Olumsuz Kadın Algısı quotes, by number of pages Rivayet Kültürü ve Olumsuz Kadın Algısı book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Muhammed Gazali
Acaba verilen eğitim ve yaşatılan hayatla kız çocuklarının İslam'dan uzak yaşayıp inançsız ve amelsiz olarak ölmelerine ve ahirette cehenneme gitmelerine sebep olmanın küçük yaşta kız çocuğunu toprağa gömmekten daha büyük bir suç yahut daha büyük bir cahiliye değil midir? Çünkü cahiliye devrinde küçük yaşta toprağa gömülen kız çocuklarının son tahlilde suçsuz ve günahsız olduğu için cennete gitmesi söz konusu iken, akil ne baliğ olarak İslamsız bir hayat yaşatılan ve cahiliye ölümü ile ölen kız çocuklarının başka yere gitmesi söz konusudur. Başka bir deyişle, cahiliye devrinde gömülen kız çocuğunun geçici dünya hayatı mahvedilirken, modern cahiliye devrinde islamsız yaşatılan kızın sonsuz ahiret hayatı mahvedilmektedir. Onun için modern cahiliyenin kız çocuklarına yaptığı haksızlığın yanında Arap cahiliyesinin yaptığı basit kalmaktadır.
...Hindistan'da kız çocuğuna sahip olmak utanç sebebi sayılmakta ve bundan kurtulmak için de son 10 yılda 8 milyon kız çocuğu ya kürtajla alınarak yahut başka şekilde öldürülmektedir. Nitekim Hintli bakanın kendisi son 20 yılda 10 milyon kız çocuğunun ağzı kumla doldurularak öldürüldüğünü açıklamıştır.
Reklam
Kimi çevrelerde yaygın olan kanıya göre "İslam'da kadının adı yok"tur. (...)Bu yazıda değinmek istediğim asıl konu, Kur'an'da kadın erkek ilişkileri ile ilgili hükümlerin neredeyse tamamının kadınların lehine erkeklerin aleyhine olduğunu göstermektir Çünkü Kur'an kendi "etkin tarihi" içinde okunduğunda kadınlarla ilgili her inen ayette bir hakkın erkeklerden alınıp kadınlara verildiği görülür ve Kur'an'ın nüzul sureci tamamlandığında artık kadın ile erkek arasında bir farkın kalmadığını görürüz. Tabii ki eğer Kur'an'ı kabileci Arap gelenek ve törelerinin etkisinden sıyrılarak okumasını becerebilirseniz.
"Çalışan kadın" miti, "ekonomik özgürlük" kavramı ile birleştirildi. Kapitalizmin esiri olan kadınlar, kazançlarının neredeyse tamamını kadınlara yönelik kapitalist üretime kaptırdıklarını fark edemediler. Fark edemedikleri bir başka şey de kadınlık, eşlik, annelik fonksiyonlarının kaybolduğu idi.
Gelenekte kadın eşdi, anneydi, yeri evdi. Evin gerçek sahibi idi, ailenin nazımı idi. Müşkül duruma düşüldüğünde ilk ona sığınılırdı. İffet, şefkat, merhamet onun değişmez vasfı idi. Kapalı bir dünyada yaşar, dünyayı oradan müşahede ederdi. Oysa modern hayat, sadece erkeklere mahsus değildi. Kadınları modern hayata katmak, onu evinden çıkarmak, daha fazla öğretim görmesinin yolunu açmak, ev işlerini, çocuk yetiştirmeyi bilmese bile iyi tahsilli, teknisyen veya sanatçı olmasını sağlamak. Çalışma hayatının her alanına kadını sokmak. Kariyer basamaklarına tırmandırmak.. Varoluşunu bunlarla tanımlamak ve anlamlandırmak.
Tesettürü emreden Kur'an'ın kadına verdiği açık mesaj şudur: Dişiliğinizle kendinizi görünür kılmak yerine, kişiliğinizle/şahsiyetinizle erkek egemen dünyada hak ettiğiniz saygın yeri alın. Onun için tesettür, kadının insan kimliğini teninin önüne koymak demektir.
Reklam
12 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.