Ebû Hüreyre'den (ra) rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:
Yedi sınıf insan vardır ki Allah onları hiçbir gölgenin (himayenin) bulunmadığı günde (kıyamet gününde), kendi gölgesinde gölgelendirir (özel olarak himaye eder):
Adaletli devlet reisi,
Yüce Allaha ibadet ederek yetişen genç,
Gönlü mescitlere bağlı olan kimse,
Allah için birbirini seven ve bu sevgiyle bir araya gelip, yine bu sevgi ile ayrılan iki dost,
Mevki sahibi güzel bir kadının birlikte olma isteğine "Ben Allah'tan korkarım" cevabını veren kimse,
Sağ elinin verdiğini sol eli duymayacak kadar gizli sadaka veren kimse,
Tenha yerlerde Allah'ı zikrederek gözleri yaşla dolan kimse.
(Buhârt, Zekât, 16; Müslim, Zekât, 91)
İmrân b. Husayn (ra) anlatıyor:
Bir adam Peygamber'e gelip:
-es-Selâmü aleyküm, dedi. Peygamber de aynı şekilde karşılık verdi. Sonra
selâm veren zat oturdu. Bunun üzerine Peygamberimiz:
-On sevap kazandı, buyurdu. Sonra bir başkası gelip:
-es-Selâmü aleyküm ve rahmetullâh, dedi. Peygamber de aynı şekilde
cevap verince, selâm veren oturdu. Resûlullah:
-Yirmi sevap kazandı, buyurdu. Sonra bir adam daha geldi ve:
-es-Selâmü aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtüh, dedi. Peygamberimiz yine
aynı şekilde cevap verince, selâm veren oturdu. Resûlullah:
-Otuz sevap kazandı, buyurdu.
(Ebû Dâvûd, Edeb, 131, 132; Tirmizi, Isti'zån, 2)
Enes'ten (ra) rivayet edildiğine göre o, şöyle demiştir:
Resûlullah bana, "Yavrucuğum, ailenin yanına girdiğinde selam ver ki, sana ve hane halkına bereket olsun." buyurdu.
(Tirmizî, İsti'zân, 10)
Enes (r.a), çocukların yanından geçerken onlara selâm verdi ve
Peygamber (s.a.v) de böyle yapardı, dedi.
(B6247 Buhârî, İsti’zân, 15; M5665 Müslim, Selâm, 15)