Eğitime başladığında yıl 1863’tü. Bugüne dek toplumun önde gelen insanlarını yetiştirdi, yetiştirmeye de devam ediyor.Her dönemde insanların ilgi odağı oldu. Başarısı sadece Türkiye’de değil, dünyanın birçok yerinde konuşuldu. İsmini, yetiştirdiği insanlarla çok geniş bir coğrafyaya duyurdu.
Peki, bu başarının sebebi neydi? Kimileri bu başarıyı misyonerlik ruhuna bağlarken, kimileri sadece eğitim sisteminin özgünlüğü olarak tanımlamakla yetindi.
Bu sebepleri tek başlığa toplamak, Kolej’in ününü açıklamak için yeterli miydi?
Elinizdeki kitap, Kolej’in Türk öğrencilerinin analiziyle, bu sorunun yanıtını bulmaya yöneliktir. Diğer bir ifadeyle, kuruluşundan Boğaziçi Üniversitesi’ne dönüşünceye kadar geçen sürede (1863-1971) Robert Kolej’de okuyan Türk/erkek öğrencilerin grup biyografisi çalışmasını içermektedir.Evet, Robert Kolej Osmanlı döneminde misyonerlik algısından dolayı Türkler arasında pek ilgi görmezdi. Diğer milletlerin ilgi odağıydı. Fakat bu durum, hürriyetin ilanı olarak tanımlanan Meşrutiyet’le birlikte değişmeye başladı. Cumhuriyet’in ilanıyla ilgi, hızla artmaya devam etti. Kolej bu çizgide, çağdaşlaşma projesi çerçevesinde değerlendirmeye alınmış ve başarısının sırrı belgelere dayandırılarak ortaya konulmuştur. Elde edilen sonuç, Robert Kolej’in ihtiyaca göre nitelikli eleman yetiştiren bir eğitim kurumu olarak, toplumun rasyonel biçimde dönüşmesine önemli katkı sağladığıdır. İlgi odağı olmasının sebepleri ve buna bağlı doğan sonuçları ise kitabın içinde saklıdır.
