İnsan, uzağı göremeyen bir yaratıktır; ancak kendisinden az öteyi görür. Tutkular insanın en iyi dostları olmadıkları gibi, özel duygularda genellikle en kötü danışmanıdır.
Yaşamımız boyunca köşe bucak kaçtığımız, başımıza geldiğinde bizi korkutan kötülükler, aslında kurtuluşumuzun kapılarını aralayan şeyin ta kendisi de olabiliyorlar. İçine düştüğümüz üzüntülerden de ancak bunun aracılığıyla kurtulabiliyoruz.
Herkes içinde bulunduğu durumu daha kötüsüyle kıyaslayıp durduğunda, Tanrı da ikisinin yerini değiştirip yaşattığı deneyimlerle önceki mutluluklarını aratabiliyor.