Polisiye, felsefe, tıp, resim, tarih, din ve tabii ki de gizem. Yazar bizlere bu faktörlerin hepsini ustaca dokunuşlar ile tıpkı bir yemek menüsü gibi zaman zaman birini zaman zaman diğerini öne çıkararak sunmaya çalışmış. Yıl 1514 Roma'da festival zamanı. Her şey oldukça keyifli görünmektedir. Ta ki önemli, sütunlardan biri olan Marc Aurele sütununda birinin başsız bedeni bulunana kadar. Sırtına ise öldükten sonra bir bıçak saplanmış ve kanla yarım kalmış bir mesaj yazılmıştır. Eski bir polis memurunun oğlu olan Guido Sibaldi üstat Leonardo da Vinci ile bu cinayeti çözmeye çalışırlar. Yolları bir noktada yüzbaşı Barberi, vali Cape di Ferro ile kesişir ve papaya kadar uzanan sinsi bir yolculuk başlar. Araştırmaları sonucunda bir eskize oradan da bir gravüre ulaşırlar. Katil belli bir methoda göre kişileri seçerek bu eserdeki gibi cinayetlerini işlemektedir ve 7 cinayeti de tamamlamaya çalışmaktadır. Roma'da kan gövdeyi götürürken halk da isyanın eşiğine gelmiştir. Son cinayet de işlenmeden önce katilin muhakkak kim olduğunu bulmak zorundadırlar.
