Bilinen bir anekdottur: Bir gün Yahya Kemal'e sormuştur "Neydi bu eskilerin hayatı acaba? Nasıl yaşarlardı?" diye. Yahya Kemal'in cevabı gayet basittir: "Gayet basit. Pilav yiyerek ve Mesnevi okuyarak. Me-deniyetimiz pilav ve Mesnevi medeniyetiydi."
Haminneler mesnevî okurlar çünkü onların dünyasında aşklar, duygular, düşünceler, yüksek, yüce, zengin, sıcak, fakat kuralları belirlenmiş bir hayatın içerisinde siyah ve beyaz ayrımı kadar keskin bir şekilde, mesnevîlerdeki gibi "tesbît" edilmiştir. Onlar bu dünyalarında mutludurlar, mutmaindirler.
Buna karşılık torunları roman okurlar. Hırçın, isterik, karamsar ve tatminsizdirler. Hep "daha"sını isterler hayatın, hep "başka" dünyaları özlerler.