Bazen herşey bir film gibi görürüz bazı yaşanmışlıklar olaylar kurmaca gibi gelir kimi çoğu destansı aşklar , kahramanlıklar .... Ve bunları yaşadıkça aslında görüyoruz ki aslında bizzat bizde o olayın o destanın bir parçası birer karakterleri olabiliyormuşuz belki farkederek belki de bilmeden bazı düşüncelerimile bazen varlığımizla bazende dil ve kimliğimizla ama olaylar hep belirgin ve ve film şeridi gibi ....
Tam da burda genel anlamda kitabın şu sözünden başlamak istedim..Kimse sözleri ve düşünceleri nedeniyle zindanlara atılmamalı, cezalandırılmamalıdır." Bunu gercek anlamda yaşıyamayan maruz kalmayana bir fil bir destan ama yasamda bir kimlerimiz için yaşamdan kökünden koparılmış bilinçli bir katliamdır.."Derdimi kimseye anlatamıyorum,
Herkes beni çelikten, demirden sanıyor, Kusursuz bir makine olduğumu düşünüyorlar" kimide destanin fragmanını okutuyorum zanedecek...Gerçeğin derinliklerine varmak değil miydi amacı, insan olmanın ne demek olduğunu merak etmiyor muydu, yürek neden atar, ruh niye coşar, insan ruhu neden sıkışır, bu soruların yanıtları değil miydi beynini kemiren? ama çokça çoğumuz hata bir milleti oluşturan toplumun yarısından fazlası buna şait olmuştur.
ki ;Zaman bizi haklı çıkardığında
Hala yaşıyor olsunlar istiyorumm...