Bu yolculuk ne zamana ve nereye kadar devam
edecek? Ülke, herkese yeten bu büluk ülke neden böyle, neden
her zaman boyle karmakarışık, deprem oluyormuş gibi bir o ya-
na bir bu yana sallanıp duruyor? Neden bu ulke bu dağlar, ka-
yalar, tepeler, vadiler, bükler, ormanlar, göller, ırmaklar, ovalar,
tarlalar, çöller, taşlar kadar huzurlu, dingin, sakin olmaz da kul-
türel ve siyasi firtınalara kapılır? Nedeni ne? Nedeni kim? Bu as-
kerler mi? Kapının eşiğinde oturan bu kendini beğenmiş subay
mı? General mi? Ordu mu? Öldürülen kral mı? Halk mı? Kendi
kendine mi oluyor bunlar? Kim? Kim?.. Belki de hiç kimse. Bel-
ki de butun bu musibetler kaderlerinden kaynaklanıyordu ya da
bu kaderin n kendisiydi.