Kendisini her ikisine de bağlı hissettigi için, ne yalnızca Kilise'nin ne de yalnızca Reformasyon'un saflarına katıldı. Reform girişimine, filizlenmesine ilk katkıda bulunanlar arasında olduğu için bağlıydı; Katolik Kilisesi 'ni ise, çökmekte olan bir dünya düzeni içerisinde ayakta kalabilmiş ve düşünce birliğini sağlayan tek kurum saydığı için savunuyordu.