Ey zaman! Senin dönüşünden hiç memnun değilim, beni artık âzâd et, çünkü ben bu bağlara layık değilim! Sen gafillere ve ehliyetsizlere iltifat ediyorsan bil ki; ben de o kadar ehliyetli ve akıllı değilim.
Bugünden, yarına hâkim değilsin sen;
O hâlde yarını düşünmen bir delilikten başka bir şey değil.
Gönlün uyanıksa, şu anı boş geçirmemeye bak.
Ömrünün geri kalanının ne kadar süreceği hiç belli olmaz.
Ben yok olmaktan korkacak adam değilim.
Çünkü, öbür yarım, bana bu yarımdan daha hoş gelir.
Bu dünyada iğreti bir ruh var;onu da teslim etmek zamanı gelince teslim eder, giderim.
Bu cihanın sırlarını bilen kimse için sevinç, keder ve sıkıntı birdir.
Mademki, dünyadaki iyi de kötü de yok olmaya mahkûm, ister baştanbaşa dert ol, ister derman!..
Ne zamana kadar mescidin mumundan, ateşgedenin dumanından bahsedilecek? Ne zamana kadar cehennemin azabı, cennetin hazları konuşulacak?
Git, Ezel Levhi'ne bak. Ezelde kudret sahibi olan Allah, oraya olacağı ve olmayacağı yazmış.
Bir yabancı vefa gösterirse, benim akrabam gibidir. Akrabam bana cefa ederse düşmanımdır.
Zehir, șifa verirse panzehirdir; bal șerbeti hasta ederse, bal değil, zehirdir.