Sermaye,hareket halindeki bir çelişkidir,bir yandan emek zamanını asgariye indirirken diğer yandan emek zamanını zenginliğin tek ölçüsü ve kaynağı kılar.
Üretim yalnızca arz-talep yasasının hükmettiği saf iktisadi bir süreç olarak değerlendirilmemelidir;ekonomi üstü etmenlerin de bu süreçte rolü vardır,emek öngörüsü entellektüelleştiğinde bunlar daha da önemli hale gelir.
İşçi ne kadar çok üretir,üretimi güç ve boyut anlamında ne kadar artarsa,o kadar yoksullaşır.Ürettiği meta arttıkça kendisi daha ucuz bir meta haline gelir
Emek artık insanın toplumsallığının doğal bir koşulu olarak değil,politik eleştiriye tabi tutulması gereken özgül bir tarihsel koşulu olarak değerlendirilir.