Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Rûhun hakikatinin bilinmemesindeki hikmet, insanın aczinin izhârıdır ; zîrâ rûhun mevcudiyeti kat'i olmakla beraber, hakikati bildirilmedi. Buna kıyasen, Hâlik-i kainat subhanehu ve teala'nın hakikatini idrakte 'acz' evleviyettedir. Buna daha bâriz bir misal, göz'dür ki, kendi kendisini idrâkten âcizdir.
Sayfa 18
Dünya azabı, ahiret azâbına nisbetle nedir!!! Maazallah, dünya azabının acaba ehemmiyeti var mıdır!!! Cehennem kıvılcımlarından bir kıvılcım dünyaya düşse her şey hâk ile yeksan olur.
Reklam
İbdâiyyat, mevcut bir misal üzerine mebni olmayan bir emr-i muhtera'dır. (Ruh Rabbimin emrinden-dir.) nass-ı celili beyan buyurduğu vecihle ruh, kendi-sine mütekaddem bir misal üzerine mebni olmayan bir ibda'-i muhtera'dır. Binâen-ala-zâlik, emr-i ilahi ile kâimdir. (Ol) emriyle mevcuddur; âlem-i mahsûsattan değildir. Beşerin makülattan anladığı ancak suver-ı mütenevvia'dır. Ruh ise, heyûlâdan mücerred, zevât-ı âlemi Şekil ve renkten, cihet ve taraftan münezzeh olan cevahir-i mukaddese âlemi olan âlem-i ibda'dandır. İnsanın o âlemi idrâkine imkân yoktur, çünkü insan o âlemi idrake kabiliyeti olmayan [oluş, var olma] kaziyesi ile ma'lül ve mahcûb'dur.
Her nev' kendi nev'iyle ülfet eyler ve muhâlifi nev'inden nefret eder.
Kibrin en kötüsü, tevazunun içine gizlenmiş olanıdır.
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.