Şizofrenik belirtilerin en ciddisi özkıyım dürtüsüdür. Bu fırsatı kullanarak şunu
açıklamak isterim, bizim şimdiki toplumsal sistemimiz bu konuda ruh hekiminin büyük ve gereksiz zulüm yapmasını beklemektedir. İnsanlar, geçerli nedenlerle artık dayanılmaz noktaya gelmiş olan bir yaşamı sürdürmeye zorlanmaktadırlar; yanlızca bu, yeterli derecede kötüdür. Ama daha kötüsü, hastaları sürekli ve aşağılayıcı bir denetim altında tutarak, zaten dayanılmaz olan bir yaşamı daha da dayanılmaz duruma getirmektir. Hastaların artık kendileri için yalnızca olumsuz bir değer taşıyan yaşamlarını sürdürme görevini üzerimizde tutmamış olsaydık, bizim hastayı korumak için kullandığımız kötü yollardan çoğu gereksiz kalacaktı. Üstelik bunlar bir işe yarasaydı! Ben de Savage'ın düşündüğü gibi, kesin inanıyorum ki, hastaları denetim altında tutmanın kendisi özkıyım dürtüsünü uyandırmakta, artırmakta ve sürdürmektedir. Hastaları kendi isteklerine bıraksak, onların yalnızca çok azı kendilerini öldürürler. Bu da bizim yüzlerce hastaya işkence yapmamızı ve hastalıklarını arttırmamızı haklı gösterebilir mi? Çağımızda, biz ruh hekimleri toplumun zalim görüşlerine uymanın trajik sorumluluğunu yüklenmiş durumdayız; gene de yakın bir gelecekte bu görüşlerde bir değişiklik olması için bütün gücümüzle savaşmak sorumluluğumuz var. (Bleuler)