Ruhun Aynası Enneagram'a Gönderileri
Ruhun Aynası Enneagram'a kitaplarını, Ruhun Aynası Enneagram'a sözleri ve alıntılarını, Ruhun Aynası Enneagram'a yazarlarını, Ruhun Aynası Enneagram'a yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Her güzelin bir kusuru, her odanın tozlu bir köşesi, her gün batımının eksik bir yönü olduğu tamamen unutulur.
Mükemmeliyetçilerin öfke ve acılarının kaynağında, kişisel gereksinimlerin doyurulmaması yatar. Kişinin gerçek arzuları göz ardı edilmiş ve bunların yerini bir gereklilikler listesi almıştır. Bunun sebep olduğu yoksunluk duygusu, görünürdeki kibar davranışların hemen altında, sürekli tazelenen kronik bir sinirli lik durumuna neden olur. Birler, özellikle insan doğasının gölge de kalan yönlerinin etkisiyle hareket eden insanlardan rahatsız olurlar çünkü bunlar kendi içlerinde de var olduğunu kabul ede meyecekleri arzuları temsil ederler.
mükemmeliyetçiler
Arzu dalgaları hızlı bir şekilde yükselmeye başladığında, başkalarının yanlışlarına odaklanarak bu kabul edilemez duygu taşmalarının önünü alır ya da içindeki eleştirmeni içki ya da haplarla uyutarak bu dönemi savuşturmaya çalışır. lçki alemleri, öfke patlamaları ya da cinsel yönden aşırı etkin olduğu dönemler, kabul etmediği duygularının zaman zaman üzerinde oluşturduğu baskıyı hafifletmek için seçtiği yollardır.
Mükemmeliyetçi dünya görüşü, her sorun için yalnızca tek bir doğru çözüm yolu olduğu varsayımına dayanır.
mükemmeliyetçiler
Zevki ertelemenin ardında, ahlaki doğruluk anlayışı yatar.
Rahatlama ve eğlence, ancak yaşam yoluna konduktan ve yü kümlülükler bütünüyle yerine getirildikten sonra ele alınabilirler. Zaman, mükemmel bir biçimde dengelenmiş, yerine getiril mesi gerekenlerin ne zaman ve nasıl yapılacağı programlanmış tır. Ayrıca bunların yerine getirilip getirilmediği, günlük bir ajan da tarafından denetlenir: müzik saati, egzersiz saati, hasta bir ar kadaşı ziyaret etme saati, çalışma ile geçen zaman ...
Mükemmeliyetçi'nin dikkati, yapılması gereken ve yapılmak zorunda olan üzerine o derece odaklanmıştır ki, gerçek istekleri bilinç düzeyine çıkabilecek zihinsel alanı bulamaz. Bu nedenle hınç dolu olurlar. Hınç sözcüğü burada, kronik bir kızgınlık du rumunu if a de eder. Hınç, unutulan gerçek arzular ile zihinsel eleştirmenin taleplerini kompülsif bir şekilde karşılama çabası arasındaki ayrımın derecesi olarak da tanımlanabilir.