Ruhun Hastalıkları ve Çareleri Sufi Psikolojisi Elkitabı
Ebu Abdurrahman Es-SülemiEn Eski Ruhun Hastalıkları ve Çareleri Sufi Psikolojisi Elkitabı Sözleri ve Alıntıları
En Eski Ruhun Hastalıkları ve Çareleri Sufi Psikolojisi Elkitabı sözleri ve alıntılarını, en eski Ruhun Hastalıkları ve Çareleri Sufi Psikolojisi Elkitabı kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Çok konuşma
Bişr-i Hafi hazretleri buyururlar:
Konuşmak hoşuna gittiğinde sus; susmak hoşuna gittiğinde de konuş (ki nefsin araya girmesin!).
Sayfa 45 - Türk Edebiyatı Vakfı YayınlarıKitabı okudu
Nitekim Fudayl bin Iyaz kendi nefsine şöyle seslenirdi:
Affedilmiş olsam bile, senin yüzünden yazıklar olsun bana!
Hz. Mevlana'nın şu öğüdü ne kadar çarpıcıdır:
Ey Hak yolcusu!
Gerçeği öğrenmek istiyorsan;
Musa da, Firavun da ölmediler;
Bugün senin içinde yaşıyorlar;
Senin varlığına gizlenmişler;
Senin gönlünde savaşlarına devam ediyorlar!
O yüzden birbirine düşman bu iki kişiyi sen kendinde ara!
Musa kıyamete kadar vardır.
Gerçek müminlerin yüzlerindeki işte o nurdur,
Başka nur değildir; değişen sadece kandildir!
Arif bir zatın sözü:
Yarabbi, Senden başka hiçbir şeyi olmayan ben,
Senden başka her şeyi olanlara öyle acıyorum ki!
Kul kesinlikle bilmeli ki, insanlar ona sadece Allah'ın
kendi kalplerine ilham ettiği ölçüde değer ve önem verirler. Yine bilmeli ki, onun içi Allah'ın nazargahıdır, yani her
an görüp baktığı yerdir. O yüzden, kulun ilk düzelteceği ve
süsleyeceği yer dışı değil de, aslında Yüce Rabbimizin her
an bakışı altında bulunan iç alemi olmalıdır.
Nefsine dikkat et, nefsine!
Eger sen onu meşgul etmezsen,
o seni meşgul eder.
Hüseyin bin Mansur
İbn Ataullah hazretleri buyururlar:
Senden istenen amel ve ibadetlerde tembellik ve gevşeklik göstermen, kalp gözünün körlüğünün işaretidir.
Hz. Mevlana buyurur:
Kuru duayı bırak! Ağaç mı istiyorsun?
Tohum ekmelisin, tohum!
Eskiden insanlar tasavvufa zengin girer, yoksul düşerler, fakat kendilerini halka yine de zenginmiş gibi gösterirlerdi.
Şimdilerde ise tasavvufa yoksul giriyor, çok geçmeden zenginleşiyor, sonra da fakir görüntüsüne bürünüyorlar .
Hiç kötü işleri kendisine güzel görünen kimse, iyilik edip dürüst işler işleyen kimse gibi olur mu ?
Fatır, 35/8
Sayfa 22