Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Rus Tazısı

Milorad Paviç

Rus Tazısı Sözleri ve Alıntıları

Rus Tazısı sözleri ve alıntılarını, Rus Tazısı kitap alıntılarını, Rus Tazısı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bilgelik kan dolaşımı gibidir. Beyinde değil, gerçek yeri olan kalptedir ve kan gibi orada yenilenir, ama farklı bir solunumla. Solunum düşünceye dönüştüğünde ortaya çıkan enerji, gözlerin yerini değiştirir.
İstemediğin şeyi belleğine yerleştirmek yerine istediğin şeyi unutmayı öğren, bu daha önemli ve daha güçtür. Genellikle hedefi hayatta en önemli şey olarak göstermeye çalışarak ‘benim düşüncemi benimse,’ derler sana. Yine de hayatını tek bir hedef üzerinde değil, bu hedefe götüren yol üzerinde geçireceksin. Bu nedenle, yol seçimi hedefin kendisinden daha önemlidir.
Reklam
Her ruh kendine en uygun anı seçer, yeter ki bu anı bütün zaman dilimleri arasından yakalayabilsin.
Geçmiş, kesik bir bacak gibidir. Seni kaşındırır, ama sen onu kaşıyamazsın.
... bir bıçağın sahip değiştirdiğinde yeniden bilenmesi gerektiği bilinir.
... kılıcı kalbe kadar giren oraya bir şarkı sokmayı da bilir.
Reklam
Geçmiş kesik bir bacak gibidir, seni kaşındırır ama sen onu kaşıyamazsın.
Sayfa 181Kitabı okudu
Sanki bıçaktan bir şey öğrenmiş gibi, sanki tüm yaşamı, onunla dünya arasında, kalbiyle birbiri içindeki kınlar içinde saklanan bu parlak, küçük şey arasında mümkün en fazla engel yaratmak için işgal edilmiş gibi. Yaşamayı böyle başarmıştı. Her adım atmak gerektiğinde ya altında dokunulmaz bir kalbin çarptığı giysi katları tarafından ya da erişilmez bir bıçağı saklayan sayısız kın tarafından engellendi; bıçağın üzerinde, genellikle keşiş bıçaklarında olan, yara almayan yaralayamaz, ibaresi vardı.
Son söz
Amazon havzasındaki yerliler arasında, ok atışı şampiyonlarının aynı anda iki gözleriyle nişan aldıkları iyi bilinir. Dolayısıyla okun ucunu yandan görürler. İki bakış paralel olarak gitmez, iç içe girmek için birbirlerine doğru giderler. Bu onların nişan alma tarzıdır. Hedefe gelince, onu asla kaçırmazlar ve hedefe değenin ok olmadığını, tersine, hedefin oka değdiğini ileri sürerler. Benzer biçimde davranan bir edebiyat arzulanabilir. Her bir cümlesinde, okuyucusu için böyle mücadele edecek bir edebiyata sahip olmak iyidir. Bir tek değil, aynı anda ve aynı cümlede iki okuyucu için. Şimdi yaşayan için ve yarın yaşayacak olan için. Sloganı şu olacak bir edebiyat arzulanabilir: “Bir cümleyi okuyacak olan sonrakini okumadan duramaz.”
... sadece yanlış hesaplarla bir kıta keşfedilemez, doğru hesaplarla da bir başkası kaçırılabilir.
Reklam
Yine de, bir bıçağın sahip değiştirdiğinde yeniden bilenmesi gerektiği bilinir..
Sayfa 19 - 'Parola' adlı öyküdenKitabı okudu
“Sessizlik birleştiricidir,” diye düşündü heyecan içinde, “sözcükler düşünceyi parçalanma durumunda ifade ederler, sözlükler kırık aynalardır, çatlaklarından imgeler akar. Konuşulur konuşulmaz dünya dağılmaya ve ufalanmaya başlar... Sözcük, ağaç gövdesinin ikiye ayrıldığı yerdir...”
Sol gözün bakışını sağ gözün bakışından ayırarak, gece olduğu gibi gündüz de her insanın gözüne yerleşen karanlığa eğer gözler alışırsa, insan bu yönde, bilindiği gibi, kendi ölümünü fark edebilir. Ama başını geriye çevirir çevirmez her şey tersine döner. Groubatch, sol omzunun üzerinden arkasında olandan başka hiçbir şey göremiyordu ve sağ omzunun üzerinden, geçmiş zamanın sislerine kadar sonsuza bakıyordu. Hatıralarının kendisinden daha yaşlı olduğunu, her zaman geçmişe daha fazla gömüldüklerini ve onları zapt etme gücünün olmadığını iddia ediyordu.
Sırra ana yoldan değil, kestirme yoldan varılır; sır doğru yolun değil, yanlış yolun ucundadır. Rüzgârların gölgesi vardır ve bu gölgeler rüzgârın yüzünü süsler, ama kendi yönlerinde eserler. En azından bir kez rüzgâr gülünü unutmak ve herkesin yanlış kabul ettiği yolu seçmek, yanlış hesap yapmak ve çoğunluğun reddettiği seçimi denemek gerekir. En azından bir kez Sava'yı Batı Tuna diye adlandırmak gerek, Amerika senin adını taşımasa bile...
“Şapka, insanın düşünceleri için bir arı kovanıdır!” diyordu. “Bir başkasının şapkasını giyen, şapkanın eski sahibinin düşüncelerini öğrenir, çünkü düşünceler orada çoğalmaya devam eder ve ballarını toplayan yeni sahibidir! Şapkaların bir niteliği daha vardır. Her kafada, bilindiği gibi, yedi delik bulunur. Bunların her birinden yedi temel günahtan biri girer ve haftanın yedi gününden birinde oradan çıkar, böylece yedi gezegenin yoluna girmek için insani alanı terk eder. Bu yedi deliği koruyan ve ısıtan şapkadır! Kullanılmış bir şapka, kimi zaman, tavuğun yumurtası gibi, sahibinin saçları arasına küçük bir kırmızı çakıltaşı yumurtlayabilir...”
123 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.