Rusların Gözüyle Türkler

İlyas Kamalov

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Rusların böyle düşünmelerine hiç şaşırmadım.
Timur tasvirine gelince, Rus yıllıklarında Emir Timur, diğer Türk hükümdarları gibi olumsuz resmedilmektedir: "O, han soyundan gelmiyordu. O, ne hanın oğlu, ne akrabası, ne bey, ne de soylu idi. O, avam (kara) insanlardan biriydi. Mesleği ise demirci idi. Huyları da iyi değildi: yağmacı, ihbarcı, çapulcu idi... kötü biri olduğundan dolayı efendisi onu kovdu. Aksak Timur, yiyeceği dahi olmadığından dolayı hırsızlık yapmaya başladı. Bir keresin de birinin koyununu çaldığı için onu öldürünceye kadar dövdüler ve ayağını kırdılar. Timur, kendisine demirden bir ayak yaptı ve böylece bundan sonra aksak bir şekilde yürümeye başladı. Bundan dolayıdır ki kendisine Aksak Timur (Aksak Demir) denildi."
Rus kaynaklarında ilk İstanbul tasvirlerinden biri.
“Karadeniz'den Akdeniz'e inilmektedir. Büyük bir ne- hirmişçesine... O nehrin ağzında ise kıyıda taştan kuleler durmaktadır. Sağ taraftaki daha büyük, sol taraftaki ise küçüktür. Öyle anlatmaktadırlar ki bu kuleler, toplarla donatılmış ve iyi de korunmaktadırlar."
Sayfa 111Kitabı okudu
Reklam
Osmanlı'nın zayıflamasında II. Abdülhamid'in de önemli bir faktör olduğunu yazmaktadır: "Klasik Osmanlı sultanlarından biridir. Doğal kurnazlık ve Şark aklı ile hâkimiyetini sürdürebiliyor... Sinirli, devamlı savunma düşünen kimse... Dindar değil, eğitimi de yoktur... Ancak diplomatik görüşmelerde çok akıllı, sabırlı ve görüşmeleri yönlendirebilecek bir beceriye sahip... İç politikada kimseye güvenmiyor ve herkesi ve herşeyi kontrol etme çabası içinde.Bu da devlet yönetim sistemini devredışı bırakıyor..."
Sayfa 165Kitabı okudu
Rus tüccarı trollemişler :):)
Korobeynikov eserinde İstanbul'un coğrafi ve fiziki tasvirini yapmakta, şehirler arasındaki mesafe, duvar, nehir, köprüler hakkında bilgi vermektedir. Korobeynikov, eserinde Fatih Sultan Mehmet ile ilgili duyduğu hikâyeleri de anlatmaktadır: "Türk Padişahı II. Fatih Mehmet, İstanbul'u 1453 yılında ele geçirir, Aziz Georgiy Kilisesi'ni yıkıp yerine bir saray yaptırmak ister, ancak rüzgar ustaları uçurur. Padişah bir gece rüyasında Aziz Georgiy'i görür, kiliseyi yıkmaktan vazgeçer, dahası altınlarla süslenmesini emreder..."
Stalin II. Dünya Savaşı'nda Türkiye'yi kendi tarafına çekemeyince olanlar.
Yine savaşın ilk yıllarından bitimine kadar Stalin'in birkaç kez Türkiye'ye saldırma planı yaptığı bilinmektedir. 1939-1940 Sovyet-Fin Savaşı'nda Kızıl Ordu'nun bir takım sorunlarla karşılaşması, 1942'de Almanların Stalingrad yönünde hızlı ilerlemesi ve 1945'te ABD'nin Japonya'ya nükleer saldırıda bulunması, Türkiye'yi Sovyet saldırısından kurtarmıştır. Yuriy Rayhel, Stalin'in ABD'nin Japon ya'ya nükleer saldırıda bulunduğunu duyduğunda şöyle dediğini yazmaktadır: "İstanbul seferi daha iyi bir zamana kadar ertelenmektedir. Türkler ise ömür boyu Japonlara şükretmeliler...
Sayfa 185Kitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.