Bir arzunun gerçekleşmemesi, diğerinin gerçekleşmesi anlamına geliyordu, bir keresinde ona rüyaların arzuların gerçekleşmesi olduğunu anlatmıştım (...)
“Gün içinde sürekli olarak açıkta kalmaya mahkum olan birçok gönül yarası,uyku
tarafından iyileştirilir. Bu amaçla onları önce örter, sonra da yeniden tahriş olmalarını önler. İşte zamanın acı dindirici etkisi,
kısmen buna dayanır."
Uykudan henüz uyanmış birinin incelikli olmayan yargılaması, düşlerin başka bir dünyadan geldiğini değil de, kendisini başka bir dünyaya götürdüğünü varsayar.
Bu tür insanlara "ideal" mazoşistler denir. Hazzı, kendilerine verilen bedensel acıda değil, aşağılamada ve ruhsal eziyette bulurlar.
...
Söz konusu rüyalar onlara göre birer arzu tatmininden, mazoşist eğilimlerini tatmininden başka bir şey değil aslında.
"Çabalarıyla, hazlarıyla, sevinç ve acılarıyla gündelik yaşam rüyalarda tekrarlanmaz. Bunun tersine rüyaların amacı bizi gündelik yaşamdan kurtarmaktır.(...)"