Kitabın "hiç bir şey göründüğü gibi değildir" olan anafikrinin veriliş biçimini beğendim. Karakterler iki boyutlu değildi. Her davranışın psikolojik açıdan da açıklanıyor olması, iyinin çok iyi, kötünün çok kötü olmadığı, her durumun bir açıklaması bulunduğu bir kurgu ile yazılmış kitap merakı da canlı tutuyor.
Aynı anıları yaşayan kişilerin hafızasında olayların nasıl farklı yer ettiğine tanık olmak güzel, betimlemeler de kuvvetliydi.
Ancak kimi yerlerde anlatımın vasat seviyede devam ettiği ve son 30-40 sayfası ile de oldukça zorlama hissi verdiğini düşünmeden edemiyorum. Okurken altını çizeceginiz bölümler olmasına rağmen, bağlandığı konu hakkında son zamanlarda çokça kitap yazılmış olması artık rahatsız ediyor.
Son olarak başlarken Eyüp’ün hikayesini okuyacağım sanmıştım halbuki Eyüp’ten başka herkesin hikayesini okudum.
Hayat da böyle zaten. kendi hayatımızı yaşadığımızı sanıyoruz ama kendimizden başka herkesin hayatının içinde kendimizi kaybediyoruz.