Stephen King'in Rüyalar ve Karabasanlar isimli seri öykü kitabının sonuncusu olan bu yapıtta birbirinden bağımsız sekiz kısa hikâye bulunmakta. King'in yazarlığını üslup ve biçim olarak daha fazla gözler önüne serdiği bu kitabında okuru yine derinden sarsacak ve heyecana sürükleyecek öyküler mevcut. Özellikle Saat On İnsanları ve Crouch End Sokağı isimli ilk iki hikâye ile kitaba oldukça hızlı bir giriş yapılıyor (Lovecraft'a bir selâm). Beşinci Çeyrek'te bir katilin anlatımıyla cinayete tanıklık ediyoruz. Doktor'un Vakası, güzel bir Sherlock Holmes öyküsü. Umney'in Son Vakası, yine bir çırpıda ve zevkle okunan ilginç bir hikâye. Ve yavaş yavaş öykülerin akıcılığı sonlara yaklaştıkça durulmaya başlıyor. Başını Eğ isimli deneme (yazarın deyimiyle günlük gibi bir şey) beyzbolla pek haşır neşir olmayan Türk okurlara çok fazla hitap etmiyor ve cidden zor ilerliyor. Yazarın kısa hikâye konusundaki ustalığına tabii ki söz söylenemez fakat tercihim her zaman romandan yanadır. Yine de hiçbir öyküyü okumasanız bile, Saat On İnsanları için kitaplıktaki yerini alması gereken bir kitap Rüyalar Karabasanlar III.
